banner388

Müfredat değişikliklerine Eğitim Sendikalarından Tepki

Eğitim müfredatında yapılan değişikleri eleştiren Eğitim İş Sen Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara ve Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, “Eğitim sistemi bilimsellikten uzaklaşıyor” dedi.

Müfredat değişikliklerine Eğitim Sendikalarından Tepki

Eğitim müfredatında yapılan değişikleri eleştiren Eğitim İş Sen Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara ve Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz, “Eğitim sistemi bilimsellikten uzaklaşıyor” dedi.

10 Eylül 2017 Pazar 17:02
Müfredat değişikliklerine Eğitim Sendikalarından Tepki

Samsun Haber - 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılının başlamasına kısa bir süre kala Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim müfredatında yaptığı değişiklikler tartışma konusu olmaya devam ediyor. Çeşitli Eğitim Sendikalarının Samsun temsilcileri de eğitim müfredatında yapılan düzenlemelere tepki gösterdi.

Eğitim İş Sen: “Uygulamaya Çalıştıkları Sistem Ortadoğu’da Uygulandı”

Eğitim İş Sen Samsun Şube Başkanı Rüstem Kara, müfredatta yapılan değişiklikleri eleştirerek “Yapılan müfredat değişikliği ile bizi bu çağda ayakta tutan cumhuriyet kazanımları, temel değerler, Atatürk ilke ve inkılapları gibi bazı konuların içleri boşaltılmıştır. Müfredatta sadeleştirme adı altında yapılan değişiklikler ile öğrencilerin erken yaşlarda Atatürk ilke ve inkılapları ile cumhuriyet değerleri ile ilgili edinmesi gereken kazanımlar ileri yaşlara atılmıştır” dedi.

Sendikalarının laik ve bilimsel eğitim üzerinde ısrar ettiklerini anlatan Kara, “Bakıldığında uygulamaya çalıştıkları eğitim sistemi Ortadoğu ülkelerinde uygulanmış. Ve bunun sonuncu bu ülkelerde insanlar mezhep savaşları gibi çatışmalarla adeta birbirlerini katlediyorlar. Bu değişiklerle çağın gerisinde kalan bir eğitim modeli ile karşı karşıyayız. Bu şekilde biz gençlerimizin önünü kapatıyoruz. Bizim tepkimiz bunadır. Çünkü bilimin temel alınması gerekir” diye konuştu. Evrim Teorisinin okutulup okutulmaması tartışmasına da değinen Kara, “Evrim hayatın her alanında var. Değişmeyen bir canlı yok, evrim geçirmeyen bir canlı yok. Siz bunu başka bir şeyle açıklamaya çalışırsanız bilimden uzaklaşmış olursunuz. Dolayısıyla evrim teorisinin okutulmamasının en büyük sakıncası budur. Evrimi araştırmadan, kabul etmeden biz bilimde yol alamayız” şeklinde konuştu.

“Ezberci ve Sınava Odaklı Bir Sistem Var”

Çözüm olarak öğrencilerin istediği alanda istediği dersleri seçebileceği bir sistem öneren Kara, eğitim sistemini “Bütün okulların popülist düşünce ile imam-hatip yapmanın gelişime hiçbir faydası yok.  Bütün liselerde 7 saat din dersi var. Sadece görseli olan ezberci, sınav sistemine odaklı bir eğitim modeli var. Bu eğitim modeli ile bizim çocuklarımız kesinlikle geleceğe hazırlamamız mümkün değil. Zaten bu istenmiyor. En önemli tepkimiz de bu. Bizim gençlerimiz sanayide bilimde teknoloji de hayatın her alanında dünyayla yarışacak olan gençlerimiz bu şekilde hazırlanamazlar” sözleri ile eleştirdi.

Eğitim Sen: “Sosyal ve Kültürel Alanı Ele Geçirmeye Çalışıyor”

Eğitim ve Bilim Sendikası Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz ise, müfredat değişikliklerini hükümetin sosyal ve kültürel alanda iktidarı ele geçirme çabası olarak yorumlayarak “16 Nisan Referandumun gençlerin kendilerine oy vermediğini görünce iktidar, sosyal ve kültürel alanda iktidar olamadığını gördü. İktidar, kendi ritüellerine uygun yeni bir sosyal ve kültürel alan yaratmak istiyor. 2017-2018 Eğitim Yılı öncesi müfredatta yapılan değişiklikler de buna hizmet edecek şekilde” dedi.

“Dini Cemaatler Eğitim Sisteminde Cirit Atıyor”

Laik ve bilimsel bir eğitim vurgusu yapan Yavuz, “Eğitim sisteminin laik, bilimsel olmalı ve eleştirel aklı öne çıkarmalıdır. İktidar bunun yerine yalnızca inanç saikiyle güdülenmiş bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Bunun yanı sıra özellikle eğitim sisteminin içinde değişik dini cemaatler ve vakıflar cirit atmaya başladı. Ensar Vakfı, Türgev ve İHH gibi vakıflar eğitim sistemine bilimsellikten uzak bir şekilde müdahil oluyorlar. Bu bağlamda müfredata yerleştirilen ‘Kocaya itaat ibadettir, evlenmek ibadettir’ gibi ibareler aslında nasıl bir nesil yetiştirmeye çalışıldığının işaretlerini veriyor. Bütüncül bakacak olursak kendi siyasal saiklerine uygun eğitim müfredatıyla eğitim biliminin hiçbir değeriyle örtüşmeyecek şekilde değişiklere giderek toplumu çaresizleştirmeye çalışıyorlar. Eğitim sistemini tamamen imam-hatipleştirme çabası içerisindeler” diye konuştu.

Bunları hepsine genel olarak bakınca gelecekte Türkiye’nin başının gericilikle ve mezhepçilikle ciddi anlamda başının dertte olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda da kısmen var olan laiklik ilkesinin de tamamen ortadan kaldırılması söz konusu olabilir” şeklinde konuştu.

Haber: Yasir BABA

Son Güncelleme: 11.09.2017 11:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Adem KOCAOĞLU 2017-09-10 17:59:48

4+4+4 Eğitimde kademeli geçiş eğitimin dinselleştirilmesi,gericileştirilmesi ve ticarileştirilmesi tam gaz devam ediyor. Bu eğitim sistemi ile ülkemizin ve gençliğin geleceği çalınıyor.0kullar imam hatipleştiriyor.Sağlıkta ve eğitimde nasıl yedek iş gücü oluşturulduysa Diyanet içinde bu okullarda taşeron imam çalıştırmanın yolu açılıyor.Gelecek vaadi için bu okullara gönderilen öğrenciler mutsuz,aileleri mutsuz bu ülke bu eğitim sistemi ile eşik atlayamaz.Kamu kuumlarının idarecilerinin büyük kısmını diyanet kadrolarından doldur ve boşaltma kadrolasmışlardır kurumların halı ortadadır.Okulların yönetici kadrolarına keza ne tesadüfki Memur Sen sendikasına bağlı Eğitim Bir Sen üyesidirler.Eğitimin on beş yılda geldiği durum ortadadır.Sağlıkda dönüşüm adı altında başlattıkları süreç iflas etmiştir.Tekrareski sisteme dönülmüştür.SGK açığı miktarlarla bahsedilmektedir.özel hastanelere milyarlarca lira kaynak aktarılmıştır.Eğitimin özeleştirilmesinde öğrenci başına kaynak aktarılması vakıf üniversitelerinde yıllar öncesinde başlamıştır ilk ve orta öğretimde devam etmektedir.Yıllar sonra pardon dersiniz Kamusal eğitimi bitirdiğinizde.İngilterede özel eğitimin 150_200 yıllık geçmişi olmasına rağmen % 4,6 dır şu an ülkemizde %7,5 dir.2023 yılında %15 dolaylarına çıkarılacağı planlanmıştır.Kreş,ana sınıfı,ilk öğretim,orta ve üniversite eğitimi dahil milyarlarca kaynak özel sektöre aktarılacaktır.Eğitim parasız ,laik ,demokratik ve ana dilinde olmalıdır.Eğitim emekçileri emeğinin karşılığını almalı,görev,ünvan değişiklikleri liyakat esasına göre yapılmalı dır.

Avatar
Zae 2017-09-11 11:41:29

Evlenmeyen gençleri hali ortada hepsinin 10. Sevgilisi var el değmemiş kız kalmamış ahlaksız toplumun düzenlemesiyle Ortadoğu'nun ne alakası var laiklik geri kalmış yıl 2017 körler