banner388

Tarikatları anlatabilmek için öncelikle “tasavvuf” kavramıyla ilgili kısa bir açıklama yapmamız doğru olacaktır.

Tasavvuf ehli  “özellikle Yunan medeniyetinden etkilenmiştir.”.

Tasavvuf; kişinin, dinle ilgili “herkesin kolaylıkla anlayamayacağı” kavramları “hikmet”le anlama yoludur.

Tarikat sözcüğünün kelime anlamı; “yol” demektir.

Türk tarihinde bilinen ilk tarikat Yeseviliktir.

Tarikatların topluma açılmalarından itibaren geçmişten günümüze siyasetçiler cemaatlere ilgi göstermişler, bu anlamda tarikatlar, politikacıların istismarına uğramışlardır...

Günümüzde algısı farklı da olsa gerçekler değişmez...

İslam inanç ve yaşamını dünyanın dört bir yanına  tarikat kurumları taşımıştır. Tasavvuf da İslamı takva üzerine yaşamak hedefidir.

Ancak, zaman içerisinde araç amacı aşmış, amaç araç olmuş, araç amaç olmuştur.

İşte tarikatların yıpranma süreci de böyle başlamıştır.

Bu sürece, İslamı yıkmak isteyen batılı batıl güçlerin ve içimizdeki batılı batıl hayranlarının çalışmalarını da eklersek, sonucu daha iyi yorumlayabiliriz.

Yüzyıllık ateşin dumanları dağıldıktan sonra ortaya çıkan tablo yine aynıdır.

Günümüzde şöyle bir çevrenizdeki eskinin mücahid geçinen muhafazakar kesimlerine bir bakınız.

Hiçbirinin İslami yaşam kavgası derdinin kalmadığını, artık makam ve rant kavgasına daldığını görürsünüz.

Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık deyimi gibi tarikatların ve tasavvuf erbabının düştükleri hata ve yanlışları ifade ettiğinizde size tahammül edecek hiç bir mürit olmaz.

Tekke; tarikat şeyhi ve ailesinin barındığı, ibadet ve törenler gibi tarikat etkinliklerinin yapıldığı, şeyhin müritlerinin de kaldığı yapılardır.

Çünkü tarikatlarda “bir dinsel öndere bağlanmak” esastır, bağlananın, yani “mürit” olanın da toplumda “birey” olabilme şansı yoktur.

Atatürk, yeni Türk devletini tarihten ders çıkararak ve modern çağın koşullarını gözeterek kurmuştu.

Akıl ve bilim temelli, laik, seküler, uygar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, Ortaçağ bağnazlığının kalıntısı tekke, zaviye ve medreselerin yeri yoktu.

Her insan öldükten sonra dünyadaki amel defteri kapatılır.

Hiç bir fani öldükten sonra yeryüzünde tasarrufta bulunamaz.

Onun terbiye ettiği insanlar, onun aktardığı ilim ve irfan yolunda olanlar yeryüzünde yapılması gereken doğruları yaparlar ve o değer verdikleri zatların da rızasını almış olurlar.

Günümüzde bazı tarikatların üye devşirme adına girdikleri şovmenlik yarışı hiç de İslami bir davranış değildir.

Günümüzde tarikatları sınıf atlamak, toplumsal itibarımıza katkı sağlamak, makam mevki elde etmek, ihale kapmak, ticarette karlılığını artırmak amacıyla kullanan birçok insana rastlıyoruz. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Huseyin 2024-01-03 09:00:00

Yaptığın genellemeler ile milletin günahına giriyorsun. Hem laik hem musluman olamazsın.