banner388

Türkiye’de “dolar”la yatıp “dolar”la kalkıyoruz, ama “dolar” konusunda bilmediğimiz çok şey var. En basitinden “dolar” Amerikan Devleti’nin parası olarak bilinir, ne var ki o da doğru değil.  Bu iki konu Türkiye kamuoyunda pek konuşulmaz, tartışılmaz. Üzerinde “cıss” yazan “sakıncalı konular” arasında mıdır, bilmem.

Bugün sizlere “doların çıkış hikâyesini” ve “FED’in gerçek yapısını” anlatacağım.

Ne garip değil mi? “

Paranın dini ve milleti yoktur” sözünü doğrulayan bir davranış.  “İngiliz bankerler”, kendi ülkelerine başkaldıran isyancı Amerikan halkını finanse ediyordu, çünkü karşılığında “Amerikan parasını basma hakkını” talep ediyorlardı. Başarılı da oldular. Amerika’yı kuranlar, İngiliz bankerlere “Dolar basma hakkı” tanıdılar.

Amerika, 1776’da İngiliz Kralı’ndan kurtuldu, fakat daha büyük bir belanın yakasına yapıştığını ancak 1865 yılında fark edebildi. 1865 yılında Amerikan iç savaşını sona erdiren Abraham Lincoln, “savaş giderleri gerekçesiyle” İngiliz bankerlerin elinden “dolar basım hakkını” devlete aldı. Amerikan Devleti, Başkan Lincoln döneminde ilk defa dolar basabildi.

Ancak uzun sürmedi. Abraham Lincoln, 14 Nisan 1865’te suikast sonucu öldürüldü. Eski düzene geri dönüldü.  Bankerler dolar basmaya devam ettiler. Daha sonraki dönemlerde de başkanların başı bankerlerle hep dertteydi.

Sonunda 1913 yılında FED adlı bir banka kuruldu. Ancak ilginçtir, FED’in ortaklarının tamamı “banker ailelerden” oluşuyor. Amerikan dolarını basma hakkı FED’e verildi. Adı “Amerika Merkez Bankası” olarak geçiyor, ancak Amerikan Devleti’nin FED’te en küçük bir hissesi dahi yok.

Dolar, nasıl “dünya parası” oldu? Türkiye, sisteme ne zaman girdi?

Bretton Woods,  ABD’nin New Hampshire Eyaleti içinde küçük bir belde.  Burada Temmuz 1944’te 48 ülkenin katılmasıyla “Uluslararası Para ve Lisans Konferansı” yapıldı.

Toplantı sonunda dolar “dünya parası” olarak kabul edildi.“Bir dolar karşılığı 0,888 gram altın olduğu” var sayıldı. Katılımcı 48 ülke, paralarını dolara göre tarif etti. Böylece “dövize bağlı para sistemi” ortaya çıktı.Türkiye anlaşmayı 1947 yılında imzaladı. Anlaşmaya imzalayan ve parasını altına dönüştürülebilir yapmayı kabul eden her ülkenin parasının değeri dolara göre saptandı.

Önce ABD doları altına, sonra da diğer ülke paraları dolara bağlandı. Dünyada “dolara bağımlılık” böyle başladı.

Herkes durumdan memnundu. Çünkü “dolar karşılığında altın var” sayılıyordu.

1972’de doların altın karşılığı basımı kaldırıldı

Arkasından Fransızların sesini kesmek için SDR (Special Driving Right) adında, devletlerarasında geçerli bir para icat ettiler.

Bu para; Dolar, Yen, Sterlin ve Fransız Frankı’nın belli oranları ile katılımından oluşuyordu.  2002 yılına gelindiğinde SDR içerisindeki Frank ve Mark’ın yerini Euro aldı.  2016 yılında ise Çin Yuanı da SDR’le

Dünyayı ABD değil, “Dolar İmparatorluğu” yönetiyor

Bugünlerde bizim de çok canımızı sıkan dolar, 1972 yılından beri bankerler tarafından “karşılıksız para” olarak basılıyor ve “dünya parası” olarak işlem görüyor. Anlayacağınız, dünyayı idare eden ABD değil, “Dolar İmparatorluğu”!

Hani ara sıra havaya girip “paramızı uluslararası ticarette kullanmaya” kalkıyoruz ya, nasıl dengeleri sağlayacaksınız. Tükettiği ithal olan bir ülkenin; Akibeti dünyanın bu katı düzenini bilenler için bizimkilerin yaptığı tam donkişotluk!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.