banner388

Organ Bağışı Yetersizliği Ülkenin En Büyük Eksikliği

Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Organ ve Doku Nakli BKM Sorumlusu Dr.Mehmet Kazak, Türkiye’deki Organ Nakli Yetersizliğindeki En Önemli Neden Organ Bağışının Az Olmasından Kaynaklandığını Dile Getirdi.

Organ Bağışı Yetersizliği Ülkenin En Büyük Eksikliği

Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Organ ve Doku Nakli BKM Sorumlusu Dr.Mehmet Kazak, Türkiye’deki Organ Nakli Yetersizliğindeki En Önemli Neden Organ Bağışının Az Olmasından Kaynaklandığını Dile Getirdi.

13 Mayıs 2016 Cuma 13:04
Organ Bağışı Yetersizliği Ülkenin En Büyük Eksikliği

Samsun İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde Organ ve Doku Nakli BKM Sorumlusu Dr.Mehmet Kazak, Çarşamba Devlet Hava Meydanları Çelebi Hava Servisinde çalışanlara organ bağışı ile organ naklini hakkında eğitim verdi.
Türkiye'de yaklaşık 30 bine yakın olan hastanın organ ile doku beklediğini belirten Organ ve Doku Nakli BKM Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak, “Ülkemizde organ bağışı çok az olduğundan dolayı bu insanlarımızı üzülerek bir bir kaybetmekteyiz. Tüm bu çabamız ve verdiğimiz eğitimlerin sebebi ise ülkemizde organ bağışı sayısını arttırarak organ bekleyen insanlarımızı bulundukları güç durumdan kurtarmaktır. Bir sene önce gördüğümüz hastamızı bir sene sonra görmediğimiz oluyor. Hastalarımızı kurtarabilmek organ bağışı yaparak mümkün oluyor. Bunu başarmak hepimizin elinde. Her yıl 2 bin 500 tane karaciğer bekleyen hastamız var. Bunun her yıl 500'ü hayatını kaybediyor ama yapılan nakil sayısına rağmen bu sayı hiç azalmıyor” dedi.
Hastanelerin, araç ve gereçlerin, yoğun bakımların olduğunu ama hayatını kaybeden insanlardan bağış olmadığı için yaşayan insanlara yönelmek zorunda kaldıklarının altını çizen Kazak, “30 bine yakın organ ve doku bekleyen hastamız var. Bu hastalarımızın sayıca en yüksek olanı böbrek hastalarıdır. Daha sonra karaciğer, kalp ve akciğer diye devam ediyor. Böbrek hastalarının yaşamlarını uzatmak için diyaliz gibi bir şansı varken karaciğer, kalp, akciğer bekleyen insanların yaşayabilmek için tek şansları maalesef organ nakli olabilmelerindedir” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DEKİ  ORGAN BAĞIŞI OLDUKÇA AZ''

Organ naklinin yaşayan ve hayatını kaybetmiş insanlardan alınarak yapılabildiğini ifade eden Kazak, “Nakil bekleyen hastanın 4. derece dahil kan ve kayın hısımları doku, kan grubu gibi uyum mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedir. Canlıdan nakil yapılan organlar ise böbrek ile karaciğerdir. Trafik kazalarının, kurşunlanmanın, beyin kanaması gibi nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken beyin ölümü diye bilinen geri dönüşümü olmayan beyin hasarı gelişmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar ölü insandan nakil olarak tanımlanmaktadır. Organ naklinde cinsiyet, ırk, yaş, din ve dil ayrımı yoktur. Organ bekleme süreleri ise kalp 4 - 6 saat, karaciğer 8 - 12 saat, böbrek 24 saat, akciğer 4 - 6 saat, pankreas 8 saat ve incebağırsak ise 7 - 8 saattir. Yani açıkçası çok kısa zaman içerisinde organın gerekiyorsa transferi ve naklinin yapılması gerekmektedir. Bu da kalabalık bir nakil ekibin 24 saat aralıksız çalışmasını gerektiren bir süreç. Evde, yolda, hastaneye giderken ambulansta veya hastane vefat edenlerin yada acil servisinde vefat etmiş olanların organları tıbben kullanıma uygun değildir. Sadece yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen kişilerin ailelerinden izin alınması durumunda organ nakli gerçekleştirilebilir. Çıkan organlar zengin, fakir, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, öncelikli doku ve kan grubu uyumuna göre, tıbbi aciliyet göz önünde bulundurularak, Ulusal Koordinasyon Sistemi ile belirlenen bekleme listesindeki acil vakalar taranır ve en acil olan alıcı hasta belirlenerek nakil gerçekleştirilir. Türkiye’deki organ nakli yetersizliğinin en önemli nedeni organ bağışı azlığıdır. Organ bağışları aile arasındaki anlaşmazlıklar, donör görünüşünün ve vücut bütünlüğünün bozulacağı endişesi, dini, kültürel ve sosyal nedenler, ölümü kabullenememe ile beyin ölümünü anlayamama sebeplerinden dolayı reddedilmektedir. Organ bağışıları, kişinin yaşarken, kendi hür iradesi ve kararı ile tıbben yaşamı son bulduktan sonra başka hastaların tedavileri için organlarının kullanılmasına izin vermesidir. 2238 sayılı yasaya göre, 18 yaşını doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde olan herkes organlarını bağışlayabilir. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde veya beyin ölümü gerçekleştiği zaman organlar kullanılabilmektedir. Diğer ölüm hallerinde organlar kullanılamaz. Yapılan bütün araştırmalara göre, organ beklemekte olan hastaların %87’si hastalık başına gelmeden önce organ bağışlamayı düşünmediğini belirtmiştir” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: 10.06.2016 15:31
Anahtar Kelimeler:
NakilOrganBağış
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.