banner388

Her yerde ve her koşulda söylüyoruz:

“Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!”

Nereden acı bir haber gelse, nereden gencecik insanların (ve üstelik artık çocukların!) tabutları gelse, nerede oğlunun, eşinin, yeğeninin, arkadaşının tabutuna sarılıp çaresizlik içinde gözyaşı döken insanlar görsek, yüreklerimiz bir kez daha acı ile burkuluyor.

Toplumda bugün yaşanan olumsuzlukların ana temelinde hak ve adaletsizliğin yattığı  ‘Eğer bir fertte, ailede, mahkemede, idarede, devlette adalet hükmedilmezse orada cinayetler çoğalır'

Eğer bugün kardeş kardeşe, çocuk anne ve babasıyla, amir memurla ve işçi patronla düşman ise bunun tek sebebi hak ve adalet ile hüküm vermediğimiz içindir.                                                                                                                                 

Kendi çıkarları için ülkesini ateşin içine atanları artık halkımız tanıyor: Şimdi, “içeride ve dışarıda savaş!” çığlıkları “Öldürülenler bizim çocuklarımız!..  SAVAŞA HAYIR!..”

Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz:

Bu topraklarda HİÇBİR KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ!

İnsanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır!

Gerçekten bu yıllar kan ve gözyaşının harmanını oluşturduğu yıllardır... Gözyaşları dinmiyor, akan kanların sonu gelmiyor...

Varsıllıkla yoksulluk arasındaki uçurum her geçen gün derinleşiyor...

Hırsızlıklar, çeteler, vurgunlar, yolsuzluklar alabildiğine çoğalırken, yoksullar inim inim inliyorlar, öz kıyıma (intihara) girişiyorlar...

Bezginlik, umarsızlık (çaresizlik) neler yaptırmıyor ki...

Bölgedeki tüm yönetimler, terör devletleriyle müttefik

İslam’a, Müslime karşı, işgal ve zulümde ortak ve refik.

Mavi Marmara katili, paraya tahvil ile kurtarıldı yargıdan.

Ticari ilişki zirve yaptı, “sert açıklamayla” kaçıldı sorgudan

İşte bu yüzden Filistin, yaklaşık yüz yıldan beri hep kan ağlıyor.

Yaşlı, kadın, çocuk ayırmayan katliamlar, yürekleri dağlıyor.

Yalnız Kudüs-Aksa değil, Mekke ve Kâbe de işgal altında.

Hepsi işgal altında; Kâbe, Aksa ve Nebevî mescitler,

Mekke, Medine ve Kudüs’teki, mukaddes emanetler.

Rabbimizin mübarek kıldığı Kâbe ve Aksa, ümmete emanetti 

İkisi de işgale uğradı.

Zilletten çıkmak için,  Kur’an ve Rasule sarılan ümmet gerek 

Kurtulamaz Mekke, Kudüs, Kâbe ve Aksa, vahiyle dirilmeden 

Ankara, Tahran, Kahire,  Şam ve Riyad, İslam’la yönetilmeden

Kudüs, ulusalcı-laik Arap’lara verilse, Aksa yine kurtulmaz 

İşgalci değişir, zulüm farklı boyuta geçer, ama izzeti bulmaz

Suya ve sabuna dokunmayanın kirlendiği, tuzun koktuğu bir toplumda, kirlenmeyen ve kokmayan ne kaldı….   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Şahin Güneş Nevşehir 2023-10-22 18:13:34

Dünyanın gidiş i iyiye doğru değil,bizde yazdık sizin gibi tecrübeniz den tüm siyasiler ve STK okumalıdır yararlanmaları tavsiye niteliğinde...