banner388

Edebin olmadığı yerde çürüme vardır.

Çürümenin olduğu yerde insan, kendisiyle, zaaflarıyla, hırslarıyla, arzularıyla, heva ve hevesleriyle mücadelede kaybeder.

Hayatın içindeyiz, sürekli hareketliyiz.

İnsan durağan bir varlık değil. Her an her şey olabiliyor.

İnsan yol üzerinde olunca tetikte olmak durumunda.

Yolun geleceği ve ne olacağı bilinmez.

Yoldayız diyoruz sohbet ederken, yolcuyuz…

Yaşanmışlıklar geriye dönmüyor. Geçen geçip gidiyor.

Bugün  var  yarın  yok uz   şu dünya sahnesinde…

Nefesler sayılı, ne bir fazlası ne bir eksiği yok bunun…

Vade bittiyse her şey bahane

Dönüp ardımıza baktığımızda yaşanmışlıkların geçip gittiği, bir daha yaşanamayacağı gerçeği ileyiz.

Allah’a ve O’nun Resul’üne iman etmiş olan her Müslüman, şartlar ne olursa olsun, ucunda ölümde olsa; hiçbir zaman ve asla, yol arkadaşını, dava kardeşini yarı yolda bırakmaz/bırakamaz/bırakmamalıdır!...

Lakin ne yazık ki, asrımız; kardeşini, yol arkadaşını yolda bulduklarıyla değişen kişi ve kimselerin çoğunlukta olduğu ve sadakatsiz insanlarla dolu bir asır haline gelmiştir…

Günümüzde, Sabah ayrı bir fikir, akşam ayrı bir fikir için  seslerini yükseltenler fikirsizlik  girdabında boğulup gitmişler de haberleri yok…

Evet, günümüzde, dün savunduklarını bu gün inkâr edip, eylem ve söylemlerinden feragat edenlerle, hakkı inkâr edenlerin firavunlarla iş tuttukları kahrı  bol bir asrın; ve yetim bırakılmış melül bir coğrafyanın savrulmuş çocukları haline geldik!

Demek ki, çağ; iş bitiren işgüzarların olduğu bir çağ haline gelmiş, ölümüne olan dostlukların neredeyse rafa kaldırılmış veya firar etmiştir de haberimiz yok

Artık birbirlerini yarı yolda bırakabilmeleri yadırganmazken;

EDEP VE ERKÂN kurallarını ihlal eden nev zuhur bir neslin günden güne çoğalması bizi hem ürkütmekte, hem de korkutmaktadır.

Sokak ve çarşıların yarı giyinik kadınlardan geçilmediği modern bir asrın bunalım ve günahlarına kurban mı gidiyoruz ne?

Her şeye rağmen, kim olursa/olurlarsa olsun selam verdiği insanları; değil yarı yolda bırakmak, ayağı seken, ayağı kayan ve yere düşen herkesin elinden tutup kaldırmayı kendilerine vazife telakki ve şiar edinen bahtiyarlara Selam olsun!...

Aklını gönlünü değerleriyle yöneten insan yaşamın efendisidir

Toplumda nasıl bir hastalık varsa kişilere ve yönetime yansır. Anlayacağınız toplum ne kadar dürüstse, doğruysa devlette o kadar doğru dürüst olur. Aldatanın, vergi kaçıranın, kurnazların akıllı, zeki görüldüğü, takdir edildiği bir toplumda temiz ve güçlü bir sistem çıkmaz, çıkmıyor da.

Gelecek için, ülke için, yürüyen adalet, yürüyen ahlak ve yürüyen kültür için mutlaka iyi insanlar yetiştirmek zorundayız.

İşini, mesleğini sağlam yapan, aldatmayan insanlara ihtiyacımız var.

Velhasıl evlerde saadet, çarşıda bereket, zenginler de merhamet, amirler de nezaket, memurlarda hürmet, devlet te adalet ve ilişkilerde güvenin yaygınlaştığı edepli bir hayatımız olsun isterim.                                                                                          

İnsan  olmak  önemli.  İnsan, insan olunca edepli olur.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.