Medicana International Samsun Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümünden Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, bölgesel aşırı terlemenin toplumda özellikle sosyal alanda kişiyi olumsuz etkileyen istenmeyen bir durum olarak ortaya çıkan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerek tanı ve tedavisi konusunda bilgi verdi. Terlemenin günlük yaşantıya etkilerinden bahseden Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, "Hafif terleme, bariz değil günlük yaşantıyı etkilemiyor. Orta derecede terleme tolere edilebilir ancak günlük yaşantıyı etkiliyor. Şiddetli terleme kısmen tolere edilebilir, günlük yaşantıyı sıklıkla etkiliyor. Çok şiddetli terleme tolere edilemez, günlük yaşantıyı daima etkiliyor. Aşırı terleme, kişinin günlük aktivitelerini, psikolojik durumunu ve sosyal yaşantısını etkiliyorsa, şöyle ki; tokalaşmaktan, insanlarla tanışmaktan çekiniyor, kalem tutamıyor, el aletlerini kullanamıyorsa, mutlaka tedavi edilmelidir" diye konuştu.
Yaygın aşırı terleme nedenleri hakkında bilgi veren Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. H. Ulaş Çınar, "Enfeksiyonlar, endokrin bozuklukları, değişiklikleri, nörolojik bozukluklar, malignensiler, ilaçlar (antidepresanlar), zehirlenmeler, alkol ve uyuşturucu maddeler, tüberküloz gibi kronik hastalıklar boy-kilo indeksi 28 üzeri olan kilolu hastalarda aşırı terleme olabilir. Yaygın terlemenin tedavisinde nedene yönelik yaklaşmak gerekir. Aşırı terlemeye neden olan durum araştırılarak etken ortaya konduktan sonra, bu etkeni ortadan kaldırmakla aşırı terleme sorunu çözülebilir. Bölgesel aşırı terleme tedavisinde çeşitli yöntemler vardır. Etil alkol içinde alüminyum klorid, glutaraldehid kullanılabilir. Daha çok ayak aşırı terlemesinde tercih edilir. Ellerde tahrişe, kötü kokuya sebep olabilir. Etkisi günlüktür. Hafif dereceli terlemelerde kullanılabilir. İontoforez; hastanın terleyen bölgesine elektriksel uyarı prensibine dayalı bir yöntemdir. Ciddi komplikasyon riski olmaması, girişimsel bir yöntem olmaması avantajlarıdır. Etkisi 1-2 haftalıktır. Kolay erişilemeyen, her yerde bulunmayan, etki süresi kısa bir yöntem olması dezavantajlarıdır. Belli aralıklarla tekrarlamak gerekir. Koltuk altında uygulanamaz, hamileler, pacemaker takılı hastalar veya metal implantlı hastalara uygulanamaz. Botox (botilinum toksini) enjeksiyonu; terleyen bölgeye enjeksiyonlar uygulanarak yapılır. Etkisi genellikle 6 ay civarında sürer ve tekrarlayan uygulamalar gerektirir. Etki süresi 6 ay ile sınırlıdır. Uygulama özellikle el içinde çok ağrılı olabilir. Bir bölge için deri altına 20-30 enjeksiyon gerekir. Hastaların yarısında kas güçsüzlüğü görülebilir" şeklinde konuştu.
Terlemede cerrahi tedavi
Terlemede cerrahi tedavi hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Çınar, şunları söyledi:
"Cerrahi tedavi (ETS) kişinin günlük yaşam, mesleki aktivite, sosyal ilişkiler ve kişiliğinin etkilendiği terleme vakalarında ameliyat yöntemi gündeme gelmelidir. Hiperhidrozis vücutta bulunan ter bezlerinin sempatik sinir sistemi tarafından aşırı uyarılması ile sonuçlanan bir süreçtir. Bu nedenle ilgili ter bezlerine giden sempatik sinirlerin kesilmesi cerrahi tedavinin ana hedefidir. Hiperhidrozis tedavisindeki tek kalıcı ve kesin çözüm cerrahi yöntemdir. Genel anestezi altında kapalı ameliyat şeklinde göğüs kafesine 0,5-1 cm'lik iki kesi ile yapılmaktadır. Sempatikotomi, yani sempatik zincirin kesilmesi işlemi uygulanabileceği gibi sempatektomi ile sinirin kesilip çıkarılma işlemi de yapılabilmektedir. Sinirin kesilmeden elektrokoter ile yakılması, sinirin metalik klips ile sıkıştırılması ya da alkol fenol enjeksiyonu uygulanması da kullanılabilen diğer prosedürlerdir. Günümüzde çoğu merkez tarafından uygulanan teknik sempatikotomi olmakla birlikte ameliyatın ismi yaygın kullanılan haliyle sempatektomidir. Şiddetli el terlemesi, yüz terlemesi, koltuk altı terlemesi ve yüz kızarması, refleks sempatik distrofi, raynaud fenomeni, üst ekstremite iskemsi gibi sempatik sistem sistem bozuklukları ETS yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Lokal terlemede tam tedavi oranı yüzde 100, hasta memnuniyeti yüzde 98,5'tir. Hiçbir cerrahi operasyon risksiz değildir. ETS'te de diğer cerrahi operasyonlar da gözlenen kanama, enfeksiyon gelişimi gibi genel komplikasyonlar gelişebilir. Ancak bu komplikasyonlar çok çok düşük orandadır. Rekürrens oranı yüzde 1 civarında görülür. Cerrahi sonrası 3 yıl içinde gözlenir. Rekürrens vakalarının yüzde 25'i ilk 6 ay içinde görülür. En sık sebebi yetersiz sempatik blokaj veya sempatik rejenerasyondur. Aşırı terlemenin tedavisinde esas olan bu işlemin deneyimli bir göğüs cerrahı tarafından güvenilir bir merkezde yapılmasıdır. Amaç, hastanın beklentilerine uygun olarak sosyal hayata dönüşünü sağlıklı bireylerdeki normal terleme hali ile sağlamaktır."
Samsun Medicana İnternational Hastanesi'nde görev yapmakta olan Doç. Dr. H. Ulaş Çınar ile 0506 504 47 84 numaralı telefondan iletişime geçerek randevu alabilirsiniz.