Sınav sonrası konuştuğumuz birçok öğrencinin derdi ortak:
- Stres yapmak,
- Konstrasyon sorunu yaşamak,
- Motivasyonunu kaybetmek
- Kaygısını yönetememek.
Her zaman söylediğimiz gibi sınavlara sadece akademik anlamda değil, psikolojik ve biyolojik anlamda da hazırlanmak gerekir.
- Beslenmeye dikkat edilmeli,
- Uyku düzeni önemsenmeli
- Sağlıklı bir ruh hali için gayret gösterilmeli.
- Çalışmak kadar dinlenmek de önemsenmeli.
Velilerimizi anlıyorum.Evlatlarımız için endişeleniyor ve onları düşünüyoruz.Ancak yeri geliyor onlardan daha fazla stres yapıyoruz.Böyle yapmak öğrenciye faydadan çok zarar veriyor.
Bunu yapmayalım.Çocukların üstünde zaten yük çok.Biz de onlara yük olmayalım.Aksine, yüklerini alalım.
Gelecek kaygısı bir yerden, sınavların zorluğu bir yerden, hedefe odaklanıp çalışmanın güçlüğü başka yerden...
Telefon tableti kenara bırakıp ders çalışmak kolay değil.
Kabul edelim, biz yetişkinler bile bu konuda başarılı olamıyoruz.Kontrol edelim lakin kırıp dökmeyelim.
Sınavı kazanacağız derken çocukları kaybetmeyelim.
Gençlerin güzel bir gelecek için çok çalışmaları şart.Disiplinli ve sistemli olmak zorundalar.Onlar da farkındalar.
Ancak robot değiller.
Hisleri var, duyguları var.
Nefisleri var.
Neyse, sınav geçti.Şimdi sırada tercih var.
Onlar için en iyiyi araştıracağız.Tavsiyede bulunacağız.Seçenekler sunacağız.
Ancak, gerçekleştiremediğimiz kendi hayallerimizi onlara dayatmayacağız.
Kendi doğrularımızı hayatın tek gerçeği gibi önlerine koymayacağız.
Herkesin bir kez dünyaya gelme hakkı var.Biz kendi hayatımızı bir şekilde yaşıyoruz.
Şimdi sıra onlarda...
Orhan DOĞANGÜNEŞ
Eğitimci - Yazar