banner388

Bu günlerde kiminle  konuş sam bir umutsuzluk, büyük bir güvensizlik içinde.

Bu yüzden de genelde büyük bir karamsarlık hakim olmuş toplumda. Hemen herkes şikayetçi halinden. Kimi para kazanamıyor olmaktan, kimi işsizlikten, kimi mutsuzluktan, kimi ortamdan, kimi hayatın rutininden.. Kimse halinden memnun değil.

Şikayetlerin temelinde insan ve insan ilişkilerinin yattığının çoğu farkında bile değil.

Kimi ortama buluyor suçu, kimi havaya, kimi uygulanan politikalara, kimi kurak geçen yaza, kimi kötü giden sezona. Hemen herkesin bir bahanesi var.   Ya da bir günah keçisi. Kimse kötü giden bir şeyin sorumluluğunun kendisine ait olduğunun farkında değil.

Hatayı kendinde aramak yerine suçlu sorumlu bulmaya çalışmak daha kolay ve daha ucuz bir yol. Bahaneler uydurmak başarısızlığı gölgelemek için en iyi çare gibi görünüyor.

Bu hale neden geldik diye soran da yanıtlarını bulmakta gecikmiyor.  Ağırlıkta olan ortak söylem “toplum bozuldu,  insanlar bozuldu, güvenilecek insan kalmadı”.

Neden peki; Toplumu oluşturan insanlar neden bu kadar bozuldu?

Bu soruların yanıtını bulsak belki temelden çözeceğiz sorunları.

Ama korkuyoruz zira bütün bu soruların yanıtlarında kendimizi de bulmak işin en acı ve zor yanı olacak.

Geçmişten bu güne bir göz attığımızda; o birbirine sonsuz güven duyan, bir o kadar da saygı gösterip seven, gözeten ve yardımlaşan insanlardan eser kalmadı. Bir Bedevi öyküsü vardır. Günün birinde Bedevinin biri çölde devesiyle yol almaktayken, susuzluktan dudakları kurumuş ve yürüyecek hali kalmamış bir adama rastlar. Adam Bedeviden yardım ister.

Bedevi devesinden iner, matarasını alır ve adama su içirir.

Adam suyu içince kendine gelir biraz ve ani bir hareketle Bedeviyi iterek onun devesine binerek kaçmaya başlar. Bedevi arkasından seslenir; “tamam deveyi al git ama sakın bu olayı orda burada anlatma.” der.

Adam şaşırır ve duraklar. “neden anlatmayayım?” diye sorar Bedeviye. Bedevi; “eğer anlatırsan, artık hiç kimse yardım dileyen insanlara yardım etmez” der. Hayatının her anında sorumluğu alabilen ve hatalarını kabullenebilen insan erdemli insandır.

İnsan olma yolundaki adımlar sevgi ile atılmalı ve hayat sevgi üzerine kurulmalıdır.

İşte asıl sorun burada  yatıyor  bence. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.