“Samsun’un Potansiyeli Var Ama Üretici Hâlâ Zorlanıyor”
Dr. Ahmet Karkucak, Samsun’un Çarşamba ve Bafra ovalarıyla Türkiye’nin en verimli tarım bölgeleri arasında olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Bizim toprağımız verimli, suyumuz var, iklimimiz uygun. Ancak tarım hâlâ dış ticaret açığı veren bir sektör olmaktan kurtulamadı. Asıl sorun doğal kaynaklarda değil, plansız yönetimde ve örgütsüz üretim yapısındadır.”
“Tarımda Dış Ticaret Açığı, Yanlış Yönetimin Sonucudur”
Partinin ulusal verileri incelediğini belirten Karkucak, Türkiye’nin son yıllarda tarımda sürekli açık verdiğini vurguladı:
“2013–2025 arasında Türkiye’de tarımsal ithalat ihracatı geçti. Üreticinin alın teri kazanca dönüşmüyor. Bu tabloyu değiştirmek zorundayız.”
“Sorun Su veya Toprak Değil; Üretim Modeli”
Karkucak, Türkiye’deki yapısal soruna şu sözlerle dikkat çekti:
“Tarım arazilerinin büyük bölümü küçük bir kesimin elinde. Üretimin en büyük yükünü çeken çiftçi ise küçük ve parçalı tarlalarda ayakta kalmaya çalışıyor. Gelirin adaletsiz dağılımı, bölgesel kalkınmanın önündeki en büyük engeldir.”
Anahtar Parti’nin Çözüm Önerisi: ‘Birlikte Üretim ve Havza Koordinasyon Modeli’
Dr. Ahmet Karkucak, sorunun çözümü için Anahtar Parti’nin geliştirdiği modeli şu şekilde özetledi:
Küçük üreticilerin kooperatif çatısı altında birleşmesi
Tohum, gübre, su ve enerji giderlerinin devlet tarafından karşılanması
Üretim planlamasının kooperatif tarafından yapılması
Ürünlerin devlet tarafından satın alınması
Bu modelle:
Tüm üreticiler eşit şartlarda üretim yapabilecek,
Parçalı araziler ekonomik değer kazanacak,
Gelir adaleti sağlanacak,
Üretim artacak,
Tarımsal dış ticaret açığı kapanacak.
“Bu Toprakların Gücü Millet İçin Kullanılmalı”
Karkucak, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Toprak bizim, su bizim, emek bizim… Ancak üretim modeli bize ait değilse refah da milletimize ait olmaz. Biz Anahtar Parti olarak, tarımı yeniden kalkındıracak adil ve sürdürülebilir bir üretim modeli için kararlıyız.”





