Yıllardır Samsunsporun peşindeyiz…

Bu amaçla gazeteci dostlarla Türkiye’yi adım adım gezdik…

Samsun Gazeteciler Cemiyeti sağ olsun!

Ama artık maçlara gitmiyoruz, sebebi malumunuz!

Eskiden katlanabiliyorduk…

Şimdi, küçük insanların yüzünü görünce dayanamıyoruz!

Onlar kendini bilir!

*** 

Bizim deplasman yolculukları sırasında

Havza çıkışında araçta hep aynı tartışma yaşanırdı…

1989 yılında Samsunpor ekibini taşıyan otobüsün yaptığı kaza…5 insanımızı kaybettik bu kazada…

Herkes yaklaşık olarak kazanın meydana geldiği yeri gösteriyordu…

Ama kaza hangi noktada olmuştu? Bunu kimse kestiremiyordu…

15 kişilik arabada kim varsa ayrı telden çalardı…

İsmail Başaran başka… Atilla Cebeci başka… Nedim Aydın ayrı havada…

İçimizde İrlandalı çoktu, ama orta yolu bulabilen yoktu…

***

Her neyse…

Ağzı olan konuşsa da kazanın yeri konusunda bugüne kadar hala bir mutabakat sağlanamadı!

Zaten sağlanamazdı… Çünkü yol, o eski yol değildi…

Her şey değişmiş, üzerinden otoban, köprünün altından da çok sular geçmişti…

***

Hangi deplasmana gidiyorduk, bilmiyorum…

Ama döner dönmez de arkadaşlarla işe başladığımızı hatırlıyorum…

2013 yılının sonları olabilir…

O günden bugüne kadar kaç kez Samsun Valisi değişti…

Sağ olsunlar, hepsi de konuyla ilgilendi…

Hüseyin Aksoy, İbrahim Şahin, Osman Kaymak…

Gençlik ve Spor Bakanları da bizdendi…

Allah için, Bakan Akif Çağatay Kılıç da el attı ama olmadı…

***

Dönemin AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş da dahil pek çok kişi, kurum ve kuruluş ziyaret edildi… Bu ayıplı durum anlatıldı…

Hepsi iyi, hoş, güzeldi…  Herkes bize hak veriyordu… Ama sonuç yoktu…

Olay, eninde sonunda bir yere gelip tıkanıveriyor, biz de yeniden en başından işe başlamak zorunda kalıyorduk…

Hikaye uzun… Belki bir gün ayrıntılarıyla yazarım…

***

Sonunda bulduk içimizdeki İrlandalıyı!

Futbol Şehitleri Anıtını yaptırmayan, engelleyen O’ydu…

Anıtın orada yapılabilmesi için Karayollarından izin almak gerekiyordu…

Karayolları uzmanımız da belliydi!

Anıta karşı olması için kendine göre haklı gerekçeleri vardı…

Samsunspor adını duydukça hiddetleniyor, Samsunspordan nefret ediyordu…

Artık başına ne geldiyse bilemiyoruz tabi!

***

“A Takımı” davasını bilenler olayı hatırlar!

Samsunspor adına, benzin istasyonlarından “Ruhsat yenilemesi yapacağız. Şu kadar para verin, aksi halde ruhsatınızı yenilemeyiz” diye para toplayanlar emniyet güçlerinin teknik takibine takıldılar… Paralar toplanmıştı ama kulübün kasası hala tamtakırdı…

Bu dava sırasında Yusuf Ziya Yılmaz tutuklanmaktan son anda kurtuldu…

Onlar emir kuluydu ama Genel Sekreter merhum Kenan Şara ve başkan yardımcıları tutuklandı… 4 ay hapis yattılar…

Sonunda ne mi oldu?

Aklanmadılar, beraat etmediler… Ama ceza da almadılar…

Çünkü kitabına uyduruldu, dava zaman aşımına uğradı!

İşte durum bu!

***

Her neyse, havalar serin mevzular derin!

Geçen yıl “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle

Samsun Shareton Otelde düzenlediğimiz gecede yaptığım konuşmada

Futbol Şehitleri Anıtını bu kadar yıl geçmesine rağmen yapamamanın ayıbını taşıdığımızı anımsattım…

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, bu anıtı en kısa zamanda yapacaklarının sözünü verdi…

O sözün üzerinden bir yıl geçti…

Şimdi…

Bu anıt dikildi, ne diyelim?

***

Yeri tartışılabilir…

Boyu konuşulabilir…

Bu anıtın yapılması için yıllardır çabalayan, benim gibi emek harcayan diğer gazeteci arkadaşların…

Bu eserin her aşamasında, yapımında, çiziminde katkıda bulunan

Prof. Dr. Metin Eker, Prof. Dr. Ali Seylan gibi isimlerin açılışa davet edilmemesi de şık olmayabilir…

Hatta anıtın Bordo-Mavi ışıklandırması da eleştirilebilir belki…

Ama inanın bunların hiç birisi artık o kadar da önemli değil…

***

Aradan tam 32 yıl geçti…

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir…

20 Ocak 2021 tarihinde 32 yıllık kara bir lekeyi temizledi!

Ve dahası, 32 yıldır bu anıtın yapılmasını sabote eden, bu kentin önündeki gizli bir engeli aşmamızı sağladı…

Önce bunu görelim…

***

Ben hem kendi adıma, hem de Başkanı olmaktan onur duyduğum

Samsun Gazeteciler Cemiyeti adına kendisini en içten duygularımla kutluyorum…

O zaman da demiştim, yine söylüyorum:

“Ölü rahmet bulsun da kimden bulursa bulsun”

Severseniz, sevmezsiniz ayrı mesele!

Ama bu şeref Mustafa Demir’e ait…

Sezar’ın hakkı Sezar’a…

***