Maçın başında Gökhan la gelen gol, ileriki dakikalarda rahat bir maç izleyeceğimiz izlemini verdi ama yanıldık. Gole kadar kapanan rakip, golden sonra tam bizim istediğimiz sisteme geçti, açık futbol oynayarak gol aramaya başladı ve maçın kahramanı kalecimiz Nurullah oldu… Eğer son haftalarda, ‘’iyi ki kaleci Nurullah var ‘’ diyorsak demek ki bir sıkıntı var.. Savunmadan orta alana çok zor ve sıkıntılı çıkıyoruz, ama burada da bölgeye hakimiyet kuracak formda topçumuz olmadığından, oyun dengemiz desteksiz kaldı.. Zar zor hücum bölgesine aktarılan topları da Bahattin ve Atabey formsuzluklarından olacak ki, gollük pozisyonları değerlendiremediler. Atabey’in yeşil alan içerisinde ki umarsız davranışları ve toptan uzak kalma çabası dikkatlerden kaçmadı. Sayın hocamın buna en kısa sürede bir çare bulmasını bekliyoruz, ya futbolcuya yeniden topu öğretecek ya da Ahmet Han’ı hazırlayıp on bire sürecek. Bahattin de gol pozisyonlarını hoyratça harcadı, bize saç baş yoldurdu ama en azından topun peşine koşmak için çaba ve emek sarf ediyor. Gökhan ALSAN, bugün attığı iki golle koskoca bir şehrin nefes almasını sağladı… Ve Kubilay, bence Ertuğrul hocanın kafasını en çok karıştıran allak bullak eden bir topçu.. Aşağıya tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali.. Maç seçerek mi oynuyor, canı istediğinde mi oynuyor, formsuzluğundan mı oynayamıyor, kimsenin anlayamadığı üç bilinmeyenli bir denklem..