Fuat hoca geldiği gün ne demişti; ‘’ 3 – 4 hafta futbolcuları tanımakla geçecek .’’ Yani benden mucize beklemeyin. Bu topçuları ben almadım ben seçmedim ama bu topçuları tanımam lazım. O hafta Erzurum maçına çıktı, kadro bir önceki teknik ekibin kurduğu on bir. Tamam dedik hoca topçuları tanıyacak, maç esnasında yaptığı oyuncu değişiklikleri bile hemen hemen aynıydı bir önceki hocayla. 1 – 2 gün idman yapıp sonra kupa maçına çıktılar bu yeni gelen teknik ekip. Bir 90 dakika daha izledi ve tanımaya çalıştı topçuları. Bu kupa maçında da futbolcular aynı tas aynı hamam gibiydiler. Sonra hoca oyuncu değiştirmeye başladı. Nurullah, Ali, Polat, Yunus gibi topçuları almaya başladı. Durum 1 – 1, sonra bir baktı ki oyuna aldığı gençler takıma canlılık heyecan ve hırs getirdi, maçı bu gençler sayesinde 2 – 1 aldı. Sonra tekrar idmanlar yapılmaya başlandı, Bandırma maçına kadar. Tamam dedik, hoca topçuları yavaş yavaş tanımaya başladı. En azından eski on birden 2 – 3 topçunun yerine kupa maçında izlediği gençleri koyar bir karma yapar maça çıkar. Normalinde de böyle olması gerekir. Bunu yapmak için de dahi bir hocalık belgesine de ihtiyaç yok. Ama hoca ne yaptı, ligin en iyi topunu oynayan takımlar içinde yer alan Bandırma spor karşısına yine eski teknik ekibin on biriyle çıkarak; ‘’ eğer yenilirsem , en azından sorumluluk yüklenmem’’ kafasındaydı. Zaten maçtan sonra da sorumluluğu üstüne alan menajer AZTOPAL istifasını verdi, sayın başkanda kabul etti. Gerçi bu olay çok daha önce olmalıydı ama zararın neresinden dönsen kardır. Neyse bu olay başkanın sorunu, dediği gibi kulüp onun, parasıyla satın aldı. Helali hoş olsun, bu takımı bataktan çekti aldı. Ama böyle yanlış menajerlerle yanlış ekiplerle çalışırsa inşallah sonumuz eskisi gibi olmaz. Sayın Fuat hocam dediğiniz gibi kimse sizden mucize beklemiyor ama izlediğin bu 2 – 3 gençleri oynatarak az da olsa sorumluluk alsaydınız bizi umutlandırsaydınız.