Zirvede ki puan aralığının açılmaması için Menemen spor maçı bizim için üç puan cepte dediğimiz bir maç gibiydi veya biz öyle sanıyorduk. Herkes gibi bizde corona ve sakatlıklarla mücadele ederken, herkes de sorun olmayan ama bizde çok sorun olan yabancıların performansları da işin içine girince, Ertuğrul hoca gibi bizde elimizde kağıt kalem sahaya çıkacak on birin hesaplarını yapmaya başladık bir hafta boyunca. Tabi ki sonuçta Ertuğrul hocanın on biri sahadaydı.
Yameogo, Vukan, sahada Gyasi, Plumain kulübede ve sakat olan yabancılar.. Hafta içinde sakatlanan Guido’in oynayıp oynamayacağı maç günü belli olurken,sağ bekte sakat olan Caner ve kart cezalısı olan Erhan’ın yerine Erkam, stoperde Yameogo Yalçın iklisi..Gerçi 5. Dakikada yediğimiz gol, stoperlerin hatası mı, ağır oluşlarından mı, ne derseniz deyin ama ben halı sahada oynarken bile böyle ağır ve yavaş olan iki topçuyu stopere koymam.
14’de suskun golcümüz Nadir’in golünü izledik ki, beraberliğe mi sevindik, Nadir’in gol atmasına mı sevindik anlayamadık. Bam başka bir duygu. Golcü diye aldığımız ama çok koştuğu ve takım oyunu oynadığı için ( öyle diyorlar ) gol bölgesi hariç sahanın her yerinde gözümüze takılan Nadir’in attığı golden daha basit sanırım 13-14 net gol pozisyonuna girmişiz. Ama dedim ya golcümüz o aralar başka bölgelerden top çıkardığı veya yardım ettiği için o pozisyonlara yetişemedi. Düşünün ya !! 25 orta yapmışız ceza alanının içine, ama sadece 6 tanesinde golcümüz yerinde mevkisindeydi…
Maçın hakemi Mert Özenge , tam bir profesyonel. Sanki buraya bilerek ve seçilerek yollanmış. Pozisyonları çok iyi süzüyor. Gollük pozisyonlarda atağı başlamadan bir düdükle kesiyor. Görüp de vermediği penaltı; o kadar gol pozisyonunu atamadık ki, penaltıyı verse ne olur vermezse ne olur diye düşünmeden de edemiyor insan.