Siyasiler tarafından ipleri tutulan bir yönetimin, ne kadar protesto edilirse edilsin istifa edeceğine inanmıyorum. Çünkü birilerine bağımlı olarak hareket eden bu tip yönetimlerin, tek başına ve şahsi hareket etmeleri olanaksız ve imkansız. Bu yüzden, yönetime karşı yapılan veya yapılacak olan protestoların ne kadar ses getireceği malum...
Ama yine de şehirde bir kıpırdanma oluşmalı, protesto olmalı, valilikten alınacak izin ile yürüyüşler düzenlenmeli...
Şimdi diyeceksiniz ki; hangi taraftar gruplarıyla yapılacak bu protesto??
Sanırım bunda da haklısınız, nerdeeee o eski taraftar grupları !!!
Mevcut olanların bazıları da, protestoyu sadece '' küfür '' olarak benimsemiş..
Neyse, gelelim maça; İlk olarak şunu demek istiyorum ki; böyle koridor haline gelmiş bir dörtlü defansın arkasında dünyanın en iyi kalecisi olsa ne çare, 4 golün sorumlusu olarak Furkan'ı hedef almayalım. Üç haftadır bizi fark yemekten kurtaran bu topçuyu idam etmeyelim.
Orta alandaki arkadaşların hemen hemen hepsi ne pas atmasını, ne de pas almasını biliyorlar. Ayaklarının ayarı olmayan, topu tutamayan aciz bu arkadaşlara eleştiri bile yapmak ayıp olur...
Geldiğinden beri; ''santraforsuz oynuyoruz, gol atacak adamımız yok'' diye haykıran Engin hoca,
Yanında oturttuğun, mevkii santrafor olan Muhammed'i haftalardır görmüyordun...
Bu hafta, üç gol yedikten sonra 72’nci dakikada mı bu topçuyu gördün ve küfür eder gibi oyuna soktun.....
Yabancılardan verim alamıyoruz diye veryansın ederken sayın hocam,
Gol atabilecek olan bu topçuyu on birde oynatmamanla birlikte, oynatmak istediğin oyunun da, sistemin de tam bir soru işareti !!