Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor
2017-05-08 09:04:00

Bir gün gitsen bile hatıran yeter

Mustafa Samancı

08 Mayıs 2017, 09:04

Soğuksu mahallesinde otururum 26 senedir. Bilen bilir stadyumun hemen karşısındadır. Hiç unutmam mahallede daha 4-5 yaşlarında oyun oynadığımız günleri... Ağabeylerin boyunda atkılar, üzerinde formalar ile birer birer koştura koştura maça geçerlerdi. Bazıları heyecanlı heyecanlı sohbet ederek bazıları ise kara kara düşünür edasında geçerlerdi sokağımızdan... Bizler de kumdan kaleler yapardık o sokakta 4-5 yaşlarında. Bir bakardık kocaman ışıklar yanmış, bi yerden yüksek ses geliyor... Işıklar öyle güzel gelirdi ki bize oturur o ışıklara bakıp hayaller kurardık... Çocuğuz daha aklımız tam ermezdi futbol işlerine... Ardından oyunumuza dalardık tekrar.

Bir anda öyle bir ses gelirdi ki kulakları sağır edercesine... '' GOOOOLLL'' diye inlerdi stadyum ile birlikte bizim mahalle... Hayret ederdik çocuk aklımızla, şaşırıp kalırdık... Daha çok ufağım 19 Mayıs Stadyumundaki ilk maçım olacak... Hala adını hatırlamadığım yabancı bir takım Samsun'a gelmiş. Babama nasıl yalvarıyorum maça gidelim diye. O zamanlar maddi durumda sıkıntılı tabi ama çocuğuz ne anlarız maddi durumdan. Tek düşüncem o büyük ışıkların olduğu yere girmek. Babamla çıktık evden koyulduk yola... 5 dakika var ya da yok mesafe.. Gittik baktık ki o ışıkların olduğu yer ana baba günü gibi... Babam bilet alamadı, sanırım pahalıydı ya da yoktu bilemiyorum... Giremeyeceğiz oğlum dedi bana bilet yok... Başladım ağlamaya. Ama nasıl hıçkıra hıçkıra ağlıyorum... Bi amca benim önümde girsin bişey olmaz dedi babama... Babam hemen kabul etti. Daha 5 yaşındayım. Ufacık oğlunu hiç tanımadığı insanlara emanet etti... Ve ben o büyük ışıkların olduğu yerle ilk kez tanıştım...

O maça dair tek hatırladığım şey Serkan Aykut'un sarı kart gördüğü ve benim bunu dışarıda beni bekleyen babama koşa koşa '' Baba Serkan sarı kart gördü'' diyip tekrar stada doğru koşuşum. Ardından yaşımız biraz daha ilerledi tabi. Okul çağına geldik. Dün gibi hatırlarım Stadyumun karşısında Fatih İlköğretim okulunda okuduğum günleri... Okul vakti maç olurdu bazen. Hemen stadyumun karşısında olduğu için okul o koşuşturmaları, heyecanlı yürüyüşleri, stadyumun efsanevi ışıklarını bu sefer öğretmen ders anlatırken camdan izlerdik... Aklımız orada tabi, o bütün mahalleyi inleten sesi bir daha duyabilmenin heyecanı olurdu içimizde... Tam derse odaklanmışken gelirdi o efsane ses... ''GOOOOOOLLLLL'' diye inlerdi stadyumla birlikte okul... Zaman geçti... Zaman geçtikçe büyüdük haliyle... Artık biz de o stadyumun içerisindeydik... Bu sefer ''GOOOOLLL'' Sesinde benimde ses tellerimin imzası vardı... Bu bizim için sevinçle birlikte gurur simgesi olurdu adeta... Tanımadıklarımızla kucaklaşıp sevinir, 10 basamak aşağıda bulurduk o seste kendimizi.

Efsaneleri tanıdık o stadyumda biz... Stadyum içerisindeki köftecilerden harçlıklarımızla köfte alıp yerdik. Haliyle kokardı o köfte biraz. Eve geldiğimizde başlardı analarımız '' ben sana oradaki köfteden yemeyeceksin demedim mi'' serzenişlerine... Diyemezdik anamıza, '' Ana kardeşlerimizle yediğim oradaki köftenin tadı hiç bir yemekte yok ''diye... Hiç unutulur mu mesela bilet kuyrukları... Saatler öncesinden gelirdik stadyumun önüne... Çocuğuz daha evden aldığımız para bilet miktarını nerede karşılayacak... Hemen bir amcaya seslenirdik: '' Amca beni önünde maça sokar mısın diye'' Kimimiz şanslıydı kimimiz şanssız... Ama çoğu çocuk girerdi maça... Her koltuğunda anı bıraktık... Hani derler ya insanlar ölürken, bütün yaşamı film şeridi gibi geçer gözlerinin önünden... İşte bugün bu muhteşem koreografi ile birlikte bütün anılar film şeridi misali geçti gözlerimizin önünden...

Elveda demek istemedi yürekler bugün... Ama ne dedik bugün; '' Bir gün gitsen bile hatıran yeter.'' Son olarak bu devasa ışıkların olduğu yeri, 19 Mayıs Stadyumunu, bizleri tüyleri diken diken edecek vaziyette uğurlatan Engin Sever'e teşekkürler...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.