banner388
banner390
banner410

Uygar insan olmak bir diploma sahibi olmak ve bilgi biriktirmiş olmaktan öte bir yaşam tarzıdır. Uygar insan her şeyden önce düşünen, sorgulayan ve doğru olanı yapmaya çalışarak yaşamında gelişme sağlayan insandır.

Kendini sorgulayan insan kendini kontrol etmeyi de başarır.

Kendini kontrol etmeyi başaran insan ise çevresiyle bütünleşir.

İnsan sosyal bir varlıktır.

Bir aile sahibidir ve sosyal bir çevre içinde yaşar. Okul, iş ve arkadaş çevresi vardır. Kendini sorgulayan ve kendini kontrol etmesini bilen insan sosyal çevrede faydalı ve aranan bir insan olur. Uygar insan hem faydalı hem de paylaşımcıdır.

Uygar insan kıskanç olmaz, aksine başarılı olanları destekler ve onların başarılarına katkıda bulunur. Uygar insan şiddetten hoşlanmaz. Karşı cinse saygılıdır ve asla şiddete başvurmaz.

Bugün ülkemizde, maalesef, kadınlara karşı uygulanan şiddet kabul edilmez boyutlara ulaşmıştır. Bu durum insanlarımızın ve özellikle erkeklerin henüz uygarlıktan pek fazla pay almadıklarının göstergesidir.

Uygar insan doğaya da saygılıdır. Doğa deyince gündelik yaşamımızı sürdürdüğümüz ortamı kastediyorum. Yani evimiz, okulumuz, iş yerimiz ve sokaklarımız. Çevremizi kirletmemek bir uygarlık göstergesidir.

Yere çöp atan kişi kendinden başkasını düşünmeyen, çıkarcı ve bencil bir insandır. Hatta ona insan bile denemez. Beşer denir. “Beşer şaşar” diye bir atasözü vardır. Yani beşer, uzun vadeli düşünmeyen ve eylemlerinin sorumluluğunu almadığı için yanılan ve hata yapan kişidir. Amaç, beşer olmak değil insan olmak üstelik uygar insan olmaktır.

Doğaya saygıdan söz etmişken doğal kaynakların tüketilmesinden de söz etmek gerekir. Doğal kaynakları büyük çapta tüketen zengin ve ekonomik olarak gelişmiş ülkelerdir. Göğe salınan karbondioksit gazı hem sera etkisi yaratarak iklim değişikliğine neden olmakta hem de asit yağmurları oluşturarak ormanların ölümüne yol açmaktadır.

Gelişmekte olan ülkeler de doğanın yeraltı kaynaklarını tüketmeyi bir başarı ve gelişmişlik ölçütü saymaktadırlar. Oysaki bu tüketim yarışı kazanılması mümkün olmayan ve sonu hüsranla bitecek olan bir ego mücadelesidir. Bu ego, yani bencillik mücadelesi sadece insanlar arasında olmayıp, toplumlar, uluslar ve hatta uluslararası şirketler düzeyinde sürüp gitmektedir

Zira dünyada enerjiye olan bağımlılık artmakta ve enerji kaynaklarını düşüncesizce tüketmek kalkınmış olmanın ölçütü kabul edilmektedir.

Şehirlerde oturanların sayısı arttıkça daha çok enerji tüketilecek ve daha çok çöp üretilecektir.

Günümüzde maalesef dünyanın birçok okulunda sadece öğretim yapılmakta eğitim ihmal edilmektedir. Sadece okulda değil, aile içinde de sorumlu davranmak önemlidir. Aile içindeki şiddet öncelikle sorumsuzluktan türer. Ana ve baba yetkisini sorumsuzca kullanırsa, şiddet ve aşağılanma ile büyüyen çocuk aile sahibi olduğunda eşine ve çocuklarına da sorumsuzca davranır. Sorumlu insan özü sözü bir olan, hoşgörü ve anlayışla davranan, kısaca uygar olan insandır.

Uygar insan olmak istiyorsak, tüketimi azaltmak ve çevreyi korumak ile ilgili atacağımız her adımın, her davranışın ve her seçeneğin önemli olduğunu hatırlamamızda yarar vardır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.