banner388
banner390
banner410
banner408

Samsun'da Şahin Dağları için buluştular

Şahin Dağlarında 6 ayrı işletme ruhsatı verilerek siyanürle altın aranmasına tepki gösteren SAMÇEP, Samsun’un demokratik kitle örgütleri ve Başalan Mahallesi sakinleri sabah saat 10:00’da Atatürk Onur Anıtı önünde buluştu. Burada yapılan basın açıklamasında “Mevcut siyasi yönetimin almış olduğu, yanlış kararlara, susarak ortak olmayacağız” denildi.

banner269

Samsun'da Şahin Dağları için buluştular

Şahin Dağlarında 6 ayrı işletme ruhsatı verilerek siyanürle altın aranmasına tepki gösteren SAMÇEP, Samsun’un demokratik kitle örgütleri ve Başalan Mahallesi sakinleri sabah saat 10:00’da Atatürk Onur Anıtı önünde buluştu. Burada yapılan basın açıklamasında “Mevcut siyasi yönetimin almış olduğu, yanlış kararlara, susarak ortak olmayacağız” denildi.

15 Eylül 2019 Pazar 12:11
Samsun'da Şahin Dağları için buluştular

Yapılan basın açıklaması şu şekilde:

"Değerli Samsunlular, kıymetli basın mensupları ve sivil toplum  kuruluşlarından gelen arkadaşlar hepiniz hoşgeldiniz.
Bugün  burada  aldıkları kararların sonuçlarına katlanmak zorunda bırakıldığımız, mevcut siyasi yönetimin almış olduğu, yanlış kararlara, susarak ortak olmayacağımızı, yaşadığımız düzendeki   ikiyüzlülüğü,  geleceğimizin, yaşam hakkımızın, doğamızın, emeğimizin  iktidar tarafından yabancı sermayeye nasıl  peşkeş  çekildiğini, bizi hangi masallarla uyutmaya  çalıştıklarını anlatmak için toplanmış bulunuyoruz.

Aynı siyasi otorite yöneticilerinin yaptıkları her hatanın bedelini ekonomik krizle ödemek zorunda kalıyoruz. Bir yandan ekonomik krizle boğuşurken, krizden kurtulmak için madenlerin çıkarılması, enerjide dışa bağımlılığı bitirmek  zorundayız  diyen  ancak çıkarılacak madenin  %98 ini Kanadalı ELDORADO GOLD CORPORATİON  adında şirkete veren kalan  %2 sine razı  gelen bu  hükümetle karşı karşıyayız.  

Bizler  bu cennet vatanın aşığı insanlarız. Bizler çevreyi  yok etmeyi  bilen  değil, doğayı   ve  ekolojik dengeyi  korumanın  önemini  bilen, çocuklarımıza bunları  anlatan  ve bu çocuklara  doğayı  daha da fazla  bozulmadan  bırakmanın derdinde olan insanlarız. Bizler maden aranmasına, ülkenin ekonomik kalkınmasına fayda sağlayacak hiçbir çalışmaya karşı değiliz. Bizler kimyasallarla doğayı katledecek, eko sistemi bozacak durumu asla kabul etmiyoruz. Kan emici, sömürgeci, kapitalist küresel güçlerin madenlerimizi işleyip zehrini bize bırakmasına karşıyız. Ve bizler  korkmayıp,  yaşamın ve  doğanın  yok  edilmesine  inatla  direnip, çoğalıp  büyüyerek bu  katliama dur diyebiliriz.  Biz bu davayı  Fatsa ve Kaz Dağlarındaki gibi kaybetmek için  değil,  SİNOP GERZE  ve TERME KOZLUK’taki  halkın verdiği mücadeleyle kazanılan davaları örnek  alarak inançla, kararlılıkla ve tek bir yürek  olup kazanmalıyız. 

Kaz Dağlarında ve hemen  yakınımızdaki  Fatsa’nın  Dağlarında siyanürle altın aramak için yapılan  talan ve doğa katliamının gündemde olduğu şu günlerde, tepkiler   bu kadar ayyuka çıkmışken, bu  tepkileri  hiçe sayan ve ciddiye almayıp, aynı şekilde  Havza ve Kavak arasındaki ŞAHİN DAĞLARINDA  üstelik devlet  teşvikiyle   altın  ve onlarca maden  arandığını  öğrendik. ŞAHİN DAĞLARINDA ARAMA YAPILACAK ALAN KAZ DAĞLARININ YAKLAŞIK 4 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE. Üstelik maden arama ruhsatı  bu  Kanadalı şirkete   2017 yılında verilmiş,  bu şirket  2 yıldır  çalışmalarını sürdürüp  2024 yılına kadarda  arama ruhsatı çıkarmış, binlerce ağaç, seyreltme adı altında kesilmiş,  iş makinelerinin  girebileceği  yollar  açılmış, sondaj   yapma  hazırlığına girilmiştir.6 ayrı alanda 4’ü KAVAK 2’si HAVZA’da  olan yaklaşık 12 bin hektarlık alan için arama ruhsatı alınmış.   

Bölgemizdeki   altın arayacak Kanadalı firmanın Türk  taşeronu  TÜBRAG MADEN ARAMA  A.Ş.  şirketinin  iddiası  şu;‘’25 yıllık şirket  tarihimizde, kuruluşumuzun  ilk  gününden  beri  benimsediğimiz  ve  asla vazgeçilmeyecek  olan  ‘önce insan  ve çevre,  sonra madencilik ‘ prensibiyle  davranıyoruz ‘’  diye  iddia  etselerde, bu şirketin önceliği  her zaman  siyanürle  altın  elde etmek  ve doğayı  katletmek   olmuştur.  Siyanürle altın aramaktaki en  büyük  sıkıntı  diğer  madenlere  göre  cevherden  çok   atık ortaya  çıkmasıdır. Bu yoğun  atık   doğaya , insana, toprağa, suya  ve  havaya  çok hızlı  karışmakta  yüzyıllarca  sürecek  tahribat  bırakmaktadır.

Hükümetin  ÇED   raporuna  gerek  yok  diyerek,  bu konuyla  ilgili  meslek  kuruluşlarının, o bölgede  yaşayan  vatandaşların  görüşleri  alınmadan  ben  yaptım  oldu  anlayışıyla  gitmesi   sizce  ne kadar  doğrudur?

ŞAHİN  DAĞLARI  yağış  alan  ve KUZEY  ANADOLU  FAY  HATTINA   çok yakın  bir  bölgedir. Ağaçlar  kesilerek  bu bölge, yağışlarla sel  ve heyelana  açık hale  gelecek, zengin mineralli  toprak yok olacaktır.  Ayrıca   KAF  Hattındaki  küçük şiddetteki   bir deprem  bile  açık  siyanür  havuzlarında  çatlamalara sebep olabilecek, siyanürün   çok  hızlı   suya  ve  toprağa   karışmasıyla bu bölgeyi  yüzyıllarca yaşanamayacak bir ölüm merkezine dönüştürecektir. Toprağı, yeraltı sularını, buharlaşmayla  havayı  etkileyecek  bu siyanürün  verdiği  zarar   SAMSUNDAN   MERZİFONA  çok  büyük  bir  alanı  kapsayacaktır. Hükümetin  %2  alacağı  madenden  payla milyonlarca   insanın  hayatı  yok  sayılmıştır. Oysa yenilenebilir enerji kaynaklarımız dururken, enerjinin alternatifi varken bize layık görünen yaşam  vicdanları kanatmaktadır. Unutmayalım ki enerjinin alternatifi her zaman bulunabilir ama temiz toprak, su ve havanın alternatifi yoktur.

Bu topraklara  ihanet  edenlere karşı, topraklarına  sahip  çıkacak , kuru  laf etmeyecek, ihanetide  affetmeyecek arkadaşların bu davaya bundan sonrada destek  vermesini  bekliyoruz.

Legal   gösterilen bu  doğa  katliamına  ve  yaşam  hakkımızın  gasp edilmesine  karşı   başlattığımız   mücadelemizde   bizlerin  yanında   dik  durma   özverisini   gösteren, partilere, derneklere, sivil  toplum kuruluşlarına  ve  duyarlı  tüm  Samsunlulara  şükranlarımı   bir  borç   bilirim.
Ben bu hükümete de seslenmek istiyorum!                                                  

Gelecekte çocuklarımıza yaşayabilecekleri  bir dünya bırakmamanın, katliam yapılırken engel olmamanın, sessiz kalmanın hatta destek vermenin hesabını  çocuklarımıza  verebilecekmisin?
O  yüzden  hep beraber diyoruz ki bu ülkenin suyuna, ağacına, kuşuna, böceğine zehir salma. Bu ülkenin çocuklarının kalbine kazma  vurma. Biz yaşamak istiyoruz toprağın üstünü altından daha çok seviyoruz."


 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.