banner388

OMÜ Profesörü Tarım İçin Kaygılı

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, 49 ildeki 141 ovanın koruma alanı ilan edilmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, "Tarımsal potansiyelin gelecekte ülkelerin geleceği açısından çok önemli olduğu bir dönemde tarımın üvey evlat muamelesi görüyor olması Türkiye için bir felakettir. Mutlaka bu ülkede tarım artık gereken değeri görmelidir" dedi.

OMÜ Profesörü Tarım İçin Kaygılı

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, 49 ildeki 141 ovanın koruma alanı ilan edilmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, "Tarımsal potansiyelin gelecekte ülkelerin geleceği açısından çok önemli olduğu bir dönemde tarımın üvey evlat muamelesi görüyor olması Türkiye için bir felakettir. Mutlaka bu ülkede tarım artık gereken değeri görmelidir" dedi.

27 Ocak 2017 Cuma 11:47
OMÜ Profesörü Tarım İçin Kaygılı

OMÜ Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Yusuf Demir, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tarım arazilerinin korunması amacıyla yürütülen çalışma kapsamında 49 ildeki 141 ovanın koruma alanı ilan edilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof.Dr. Demir, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu söyleyerek, "Son 30 yıl içerisinde uygulanan tarım politikalarında eksiklik ve yanlışlık nedeniyle maalesef Türkiye tarımda kendi kendine yeten değil tarımsal ürünleri ithal eden bir ülke haline dönüşmüştür. Ancak son dönemlerde yapılan bir takım çalışmalar bizi bu noktada ümitlendiriyor. Şu anlaşıldı bu ülkenin tarım ve tarıma dayalı sanayinin dışında bir geleceğinin olmadığı bu ülke kalkınacaksa ancak tarım ve tarıma dayalı sanayi ile kalkınabileceği devlet politikası haline dönüşmeye başladı. Bu ülkemiz tarımının geleceği açısından bizleri umutlandıran sevindiren bir nokta" dedi.

'OVALARIN TARIM DIŞI KULLANIMININ ÖNÜNÜN KAPATILMASI SEVİNDİRİCİ'

Prof.Dr. Demir, Türkiye tarımının son yıllarda ivme kaybederek dip noktaya kadar düştüğünü ve sonrasında geri dönüşünü gerçekleştirmeye başladığını dile getirerek, "Bununla ilgili ilk çalışmalar birkaç yıl önce toprak koruma ve arazi kullanım yasasının çıkarılmasıydı. Son günlerde buna ilave çalışmaları görmeye başladık. Ovalarımızın sit alanı olarak ilan edilmesi ve tarım dışı kullanımının önünü kapatılmasıyla ilgili çalışmalar bizi hakikaten sevindiriyor. Ülkemizde 49 ilde tarımsal potansiyeli yüksek ovalarımız var. Bu ovalarımızın tarım dışı kullanılmasının bir an önce önüne geçilmesi lazım. Çünkü bir toprağı tarım dışı kullandığınız an geriye dönüşü mümkün olmayan bir yok oluşa doğru sürüklüyorsunuz. Halbuki biz gelecek nesillerimize bu ülkeyi güvenle bırakacaksak mutlaka sürdürülebilir bir politika ile tarımsal alt yapı bırakmamız lazım. Sürdürülebilir toprak, tarım, su, çevre kavramlarını mutlaka geleceğe taşımamız lazım. Bu anlamda ben Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızı ve emeği geçenleri kutlamak istiyorum" dedi.

'BİZİ CİDDİ BİR ŞEKİLDE KAYGILANDIRIYORDU'

Özellikle Samsun'da çok önemli olan Çarşamba ve Bafra ovalarının bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Demir, "Ovalarımızın son yıllarda hızlı bir şekilde böyle bir tehdit altına girmesi bizleri ciddi bir şekilde kaygılandırıyordu. Sit alanı ilan edilmesiyle beraber yerel yönetimlerimiz, bu konuya duyarlı insanlar konuya sahip olur ve yasal çerçeve içerisinde buralar korunursa öyle zannediyorum ki bu tarımımızın yeniden ayağa kalkması noktasında reformist bir çalışma olacaktır. O nedenle ovalarımızın korunması geleceğe taşınması bizim açımızdan çok önemli. Ovaların tarım dışı kullanılarak sanayi, fabrika ve ya organize sanayi gibi yatırımların yapılarak daha ucuza üretimin gerçekleştirilmek istenmesi ovanın da elden çıkmasına sebep oluyor. Bu bizi ciddi anlamda endişeye sürüklüyordu. İnşallah bunun önüne bir dur denilecektir" dedi.

'BU KONU MİLLİ BİR MESELE'

Prof.Dr. Demir sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz tarımsal potansiyeli yüksek bir karış toprağımızın bile geleceğe taşınması gerektiğine inanan insanlarız. Şunu bilmemiz gerekiyor eğer 21'inci yüzyıl dünyasında ayakta kalacaksak dünya nüfusunun her yıl hızla arttığı, her gün doğal kaynaklarımızın hızla yok olduğu, kişi başına düşen su ve toprak alanlarımız hızla azaldığı bir dönemde, tarımsal potansiyelin gelecekte ülkelerin geleceği açısından çok önemli olduğu bir dönemde tarımın üvey evlat muamelesi görüyor olması Türkiye için bir felakettir. Mutlaka bu ülkede tarım artık gereken değeri görmelidir. Tohum, ürettiğiniz üretim, ülkeniz içindeki gen kaynaklarınız hepsi çok stratejik. Türkiye tarımsal potansiyelini yerinde kullansın değil 80 milyonu, 380 milyona bakabilecek potansiyele sahip. Bu konu bir milli meseledir, stratejik bir konudur mutlaka Türkiye'nin tarımını ayağa kaldırması gerekiyor."
 
Son Güncelleme: 27.01.2017 11:51
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.