banner388
banner390
banner410
banner408

Cumhurbaşkanı Erdoğan Halka Seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devletin ebed müddet milletin bizatihi kendisi olduğunu belirterek, “Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur” dedi.

banner269

Cumhurbaşkanı Erdoğan Halka Seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devletin ebed müddet milletin bizatihi kendisi olduğunu belirterek, “Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur” dedi.

19 Mayıs 2019 Pazar 17:34
Cumhurbaşkanı Erdoğan Halka Seslendi


 
Samsun Tütün İskelesi’nde gerçekleştirilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 100. yıl töreninde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bando Komutanlığı ve TSK Mehteran Birliği törende kısa bir konser verirken, Solo Türk gösterisi izleyenleri gururlandırdı. Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Bölge Bando Komutanlığı eşliğinde Milli Mücadele gemisi ile gelen öğrenciler ve Samsun Büyükşehir Belediyesi Dragon Bot Kürek Takımı da tören alanına gelirken , gençler 81 ilden getirdikleri toprağı Türk bayrağı ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundu. 

Ecdadın Avrupa’dan Rusya’ya ve Orta Asya’ya, oradan Moğolistan, Çin, Pakistan, Hindistan, Afganistan, İran, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya kadar devlet kurup hüküm sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kökü tarihin binlerce yıllık derinliklerine uzanan bir millet ve devletiz. Sadece Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen 16 devletimizin 2 bin 200 yılı aşkın bir geçmişi vardır. Bugünkü isimleri ile ifade edecek olursak Avrupa’dan Rusya’ya ve Orta Asya’ya, oradan Moğolistan, Çin, Pakistan, Hindistan, Afganistan, İran, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya kadar ecdadımız devlet kurmuş, hüküm sürmüştür. Bu süreç içinde elbette pek çok kritik dönüm noktası vardır. Her dönüm noktasının önümüzde açtığı yollar da farklıdır. Mesela yaklaşık bin yıl önce Sultan Alparslan’ın Malazgirt’te kazandığı zafer sadece iki ordunun çarpışmasının sonucundan ibaret değildir. Bu zafer aynı zamanda milletimiz için geleceğini kuracağı yeni bir coğrafyanın kapılarının açılışının müjdecisidir. Coğrafyamızdaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu’nun İznik’ten Konya’ya uzanan ve asırlar boyunca süren serencamı çok daha büyük bir doğum ile neticelenmiştir. Söğüt’te toprağı dikilen Osmanlı çınarı, 600 yılı aşkın süre boyunca 3 kıta 7 iklimde şanla, şerefle, gururla bayrağımızı dalgalandırmıştır. Osmanlı’nın takati kesildiğinde yerini taze bir nefes olarak cumhuriyetimiz almıştır. Gazi Mustafa Kemal bir asır önce bugün Samsun’a herhangi bir kişi olarak değil, Osmanlı’nın en parlak, en gelecek vaat eden subaylarından birisi olarak ayak basmıştır. Beraberindeki arkadaşlarının her biri aynı payeyi taşıyordu. Ankara’ya kadar süren uzun yolculuğu boyunca kendisi ile birlikte hareket eden her komutanın her kamu görevlisinin de sıfatı aynıydı. Çünkü bizim geleneğimizde devletin ismi ve yöneticileri değişir ama ona ebet müddetlik vasfı veren anlayış hep baki kalır. Devlet ebed müddet milletin bizatihi kendisidir. Aslında ismi, bayrağı, coğrafyası değişmiş olsa da bizim devletimiz hep tektir. Cumhurbaşkanlığı Forsu işte bu kadim tek devlet anlayışının remzidir” diye konuştu. 

İşte Erdoğan'ın konuşmasından Satırbaşları ; 

"İhanetlerin en büyüğüne verdiğimiz cevap sade tehcirden ibarettir."

“Ne sömürgeciliğin, ne soykırımın, ne zulmün ne de herhangi bir başka utancın bu milletin sicilinde yeri yoktur. Son iki asrımız çok büyük açılarla çok büyük kayıplarla geçmiş olmasına rağmen bu duruşumuzdan en küçük bir taviz vermedik. Osmanlı Balkanlar’dan çekilirken tarihin en büyük soykırımı bizim milletimize uygulanmıştır. Osmanlı 1. Dünya Savaşı’nda dört bir yandaki cephelerde çanını dişine takıp savaşırken arkadan vurulup kadın, yaşlı, çocuk milyonlarca vatandaşını kaybeden yine bizdik. Onca derin acıya rağmen milletimiz hiçbir zaman düşmanına benzemek gibi bir yanlışın içine düşmemiştir. İhanetlerin en büyüğüne verdiğimiz cevap sade tehcirden ibarettir. Tarihin ve arşivlerin ortaya koyduğu gerçeklere rağmen 1 asırdan fazladır bizi suçlayanlar, insanımızın yaşadığı zulümleri ısrarla görmezden geliyorlar. Son 6 yılda yaşadıklarımız ülkemiz ve milletimizle ilgili niyetlerde değişiklik olmadığını gösteriyor. Fırsat bulduklarında bizi içimizden bölmeye, dışarıdan kuşatmaya çalışıyorlar, Her ne olursa olsun kim olduğumuzu, nerede durduğumu ve nereye gittiğimizi biz çok iyi biliyoruz. 1. Dünya Savaşı’nda unutmayalım, 26 Ağustoslar, 29 Mayıslar, 18 Martlar, 19 Mayıslar, 23 Nisanlar, 29 Ekimler, 15 Temmuzlar bize bunu hatırlatan tarihler olarak nesiller boyunca hafızalarımızdan silinmeyecektir” 

"gençlerimiz bu büyük oyunu görüyor"

“Daha önce Çanakkale Zaferimizin 100. yılını muhteşem bir şekilde kutladık. Bu tür yıl dönümleri ülkeler ve toplumlar için hem köklü bir muhasebe hem de gelecek hedeflerini gözden geçirme vesilesidir. Biz de bu yıl 19 Mayıs Samsun’a çıkış ile başlayıp 22 Haziran Amasya Tamimi’ni, 23 Temmuz Erzurum Kongresi’ni, 4 Eylül Sivas Kongresi’ni coşkulu bir şekilde anacak, muhasebemizi yapacak, hedeflerimizi hep birlikte tazeleyeceğiz. Önümüze yılın 23 Nisan’ı sadece milli mücadelenin değil, bu sürecin milli irade eliyle yürütülmesi kararının da 100. yıl dönümü olması münasebetiyle ayrı bir öneme sahiptir. TBMM ile ilgili muhasebemizi yaparken bu çatı altında kabul edilen bazı kararları enine boyuna konuşacak, tartışacağız. Ülkemizin uzunca bir süre demokraside ve ekonomide yaptığı patinajların sebepleri üzerinde uzun uzun duracağız. Türkiye’yi yıllarca darbeler, krizler, kutuplaşmalar, boş işler peşinde koşturup tarihinden ve medeniyetinden uzaklaştırmak için çalışanların yöntemlerini, amaçlarını kritik edeceğiz. Biz kendi hesabımıza bu muhasebeyi uzun yıllar boyunca yaptık, önce de yaptık. 2011 yılında milletimizin önüne 2023 hedefleri ile çıktık. Cumhuriyet tarihinin en iddialı demokrasi ve kalkınma hedeflerine ifade eden 2023 vizyonu bu güne kadar hep kılavuzumuz oldu. Türkiye’nin özgürlüklerde ve ekonomide geldiği seviye 2023 hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı gösteriyor. Son 6 yılda üst üste yaşadığımız badirelerin enerjimizi ve kaynaklarımızı mecburen krizleri çözmeye yöneltmemiz sebebiyle bizi biraz yavaşlattığı da bir gerçektir. Her şeye rağmen 2023 hedeflerimize bağlıyız ve takibini yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bunun için özel bir ekip kurduk. Bakanlarımızdan belediyelere kadar tüm kamu kurumlarının performanslarını çeyrek dilimler halinde izliyor ve raporluyoruz. Güvenlikte ve ekonomide saldırı dalgası halen bitmiş değildir. Her gün içeride ve dışarıda ülkemize kurulan biz tuzağı bozuyor, daha güçlü bir gelecek için azmimizi yeniliyoruz. Her ne kadar birileri hala Suriye meselesini Suriyelilerin, Irak meselesini Iraklıların, Bosna meselesini Boşnakların, Doğu Akdeniz meselesini Kıbrıslıların, Kuzey Afrika meselesini Libyalıların, Tunusluların, Cezayirlilerin meselesi sanıyor olsa da biz işin esasının öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Birileri hala döviz kurunu, faizi, enflasyonu, uluslararası piyasalarda aleyhimizde oluşturulan havayı, gizli açık ambargoları, yaptırım tehditlerini, hukuksuz nice işlemleri kendi mecrasında yürüyen işler gibi görüyor olabilir, ama biz arkasındaki tezgahı çok iyi biliyoruz. Eğer bugün uluslararası alanda karalama kampanyalarına maruz kalıyorsak sebebi milletimizin bu coğrafyadaki bin yıllık varlığını sürdürme konusundaki kararlılığını temsil ediyor olmamızdır. Bugün burada görüyorum ki, gençlerimiz bu büyük oyunu görüyor ve ezanlarına, bayraklarına, vatanlarına, devletlerine dört elle sahip çıkıyor”


“Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” vurgusunu yineledi

 ”Gazi Mustafa Kemal beraberindeki bir avuç arkadaşı ile Samsun’a ayak bastığında başlattığı mücadeleye inanmayanlar vardı, rahmetli Menderes demokrasi bayrağını açtığında ülkemizde böyle bir şeyin olmayacağını düşünenler bulunuyordu, merhum Özal Türkiye’yi kendine güvenen ve dünyada söz sahibi bir ülke haline dönüştürmek için yola çıktığında ona kin besleyenlerin sesi daha çok çıkıyordu. Biz de 17 yıldır ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartmak için attığımız her adımı Türkiye’ye inanmayan, güvenmeyen, içten içe husumet duyan kesimlere rağmen gerçekleştirdik. Nasıl ki, Gazi Mustafa Kemal 19 Mayıs’ta işgale boyun eğenlere, çareyi mandada arayanlara itibar etmeden sadece Hakk'a ve halka inanarak mücadelesini yürüttüyse biz de aynı şekilde hareket ediyoruz. Kendi ülkesinin tökezlemesinden medet uman dahili bedbahtlara, bütün bunlara rağmen Türkiye’yi dimdik ayakta tutuyor, hedeflerimize doğru ilerliyoruz. Şimdi gençlerimizden bir söz istiyorum, 19 Mayıs ruhunu tıpkı ilk günkü heyecanı ile yaşatmaya var mısınız, 23 Nisan ruhunu o günkü heyecan ve coşku ile sürdürmeye var mısınız, 29 Ekim ilan ettiğimiz cumhuriyetimize ilk değil son devletimiz olduğu bilinci ile sahip çıkmaya var mısınız, uğrunda büyük acılar çektiğimiz, büyük mücadeleler verdiğimiz demokrasimize göçümüz gibi bakmaya var mısınız, 15 Temmuz’da olduğu gibi istiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gerektiğinde canımız pahasına mücadeleye var mısınız, 2023 hedeflerimizi ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmeye var mısınız, Türkiye’ye çelme takmaya, önüne engeller koyarak durdurmaya çalışanlara derslerini vermeye var mısınız, Sultan Alparslan’ın, Selehaddin Eyyübi’nin, Ertuğrul Gazi’nin, Fatih’in, Yavuz’un, Abdülhamit Han’ın, Gazi Mustafa Kemal’in izinden giderek maziden atiye kurduğumuz köprüyü ebediyete kadar ayakta tutmaya var mısınız? İşte geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlik bu, Asım’ın nesli bu, dosta güven düşmana korku veren gençlik bu” dedi. 

Anahtar Kelimeler:
SamsunRecep Tayyip Erdoğan
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.