banner388

Samsunlu aktar müşterilerine kızdı, dükkanı kapattı ve yazar oldu

Nazara iyi geleceğine inandığı için kendisine leylek b.ku gibi acayip sorular soran müşterilerinden yorulan 11 yıllık aktar İsmail Can Özarar, dükkanını kapatarak yaşadıklarını kitaplaştırdı.

Samsunlu aktar müşterilerine kızdı, dükkanı kapattı ve yazar oldu

Nazara iyi geleceğine inandığı için kendisine leylek b.ku gibi acayip sorular soran müşterilerinden yorulan 11 yıllık aktar İsmail Can Özarar, dükkanını kapatarak yaşadıklarını kitaplaştırdı.

09 Mayıs 2017 Salı 15:30
Samsunlu aktar müşterilerine kızdı, dükkanı kapattı ve yazar oldu

Samsun Haber -  Samsun’un İlkadım ilçesi  Subaşı mevkiinde 11 yıla yakın işlettiği aktar dükkanını kapatarak esnafken yaşadıklarını “Baharat Yolu’n Sonu Dükkanı Kapattık” adıyla kitaplaştıran İsmail Can Özarar kitap yazma hikayesini Samsunhaber.com’a anlattı.

Aktarlığa büyük heveslerle başladığını söyleyen İsmail Can Özarar, “Mesleğimi amcamdan devraldım. Yaklaşık 11 yıl Samsun’da Subaşında kendi dükkanımda aktarlık yaptım. Ama daha sonra piyasanın kötüye gitmeye başlamasından, müşterilerin acayip isteklerinden ve tutarsızlıklarından ve bizim sektörün değişmeye başlamasından dolayı daha fazla dayanamayacağımı düşünerek dükkanımı kapatmaya karar verdim” dedi.

“Herkes kel, şişman ve iktidarsız…”

Sağlık ürünü adı altında satılmaya başlayan ürünlerinin birçoğunu sağlıksız olduğunu düşündüğünü söyleyen Özarar, “Son zamanlarda revaçta olan yeni çıkan firmaların zayıflama ilaçlarının artması bunu düşünmeme neden oldu. Kitapta bununla ilgili diyaloglara yer de yerdim. Meslek hayatımdan ne mi öğrendim? Herkes kel, şişman ve iktidarsız… Çünkü öyle. Karabiberi, pul biberi bir yana koyarsak bitkisel ürünler aktariye grubuna girdiği için bunları satmadan da olmuyordu. Ama her gün bir şeyin yağı-suyu çıkmaya bir şeylerin tohumu çıkmaya başladı. Ve bu ürünleri üreten firmaların dediği gibi kısa bir sürede etki edeceğine inanmadığım için mesleği bıraktım” diye konuştu.

“Yaşadıklarım zaten mizahi şeylerdi”

Aktar dükkanını kapadıktan sonra bir süre boşluğa düştüğünü anlatan Özarar, “Kendi kendime ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünüyordum. Daha sonra yazar arkadaşım Levent Kaya’nın teşvikiyle yazmaya başladım. Bir sıkıntım vardı. Benim dükkanı kapamama neden olan yaşadıklarımı anlatma gereği hissediyordum. Bunun için de yazmaya başladım. Ben kitapta niye kazanamadığımın ve niye kazanmak istemediğim hikayesini yazdım. Edebiyat dünyası da aslında çok uzak olduğum bir dünya değildi. Daha önce senaryo asistanlığı da yapmıştım birkaç kez. Mizahı da çok seviyorum bundan dolayı kitabı yazarken mizahi bir dil kullandım. Mizahı kullanmamak olmazdı zaten çünkü karşılaştığım şeyler tamamen mizahi şekilde gelişiyordu” şeklinde konuştu.

“Mesele B.ktan Medet Ummaya Kadar Gitmişti”

Bazı meyvelerin çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği söyleyerek katkı maddeleriyle kapsül içine hapsedildiğini iddia eden Özarar, “Hiç kimse doğada bulunan bir meyveyi yediği için ölmez. Ama meyvelerin adını kullanarak katkı maddeleri ilaçları zayıflama yarıyor gibi çeşitli sebeplerle tüketilirse tabi ki sağlığınızdan olursunuz. İşin ilginç tarafı bu ilaçların müşterileri arasında doktorlar ve hemşireler de vardı. Sağlıksız olduğunu bile bile kullanıyorlardı” dedi.

Kitapta yer verdiği hikayelerden birine örnek veren Özarar, “Bir keresinde bir müşterim Leylek b.ku sordu. Ben de istemsizce güldüm. Ben gülünce müşteri abla da ‘Niye gülüyorsun?’ diye çıkıştı. Halbuki ben ilk defa duyduğum için gülmüştüm. Sonra internetten araştırdım. Meğer leylek b.oku nazar için aranıyormuş. Tamam, ben de nazara inanıyorum ama mesele b.ktan medet ummaya kadar geldiyse ben artık ya bu işi bırakacaktım ya da susup parama bakacaktım. Ben de işi bıraktım” diye konuşarak “Kitabı biraz da insanlarımız her duyduklarına, televizyonda her gördüklerine inanmasınlar, araştırsınlar diye yazdım” şeklinde konuştu.

“Kitap Mağazalarının Tutumu Olumsuz Etkiliyor”

Kitabına bir de imza günü düzenleyen yazar, “Yazmaya devam etmeyi düşünüyorum. Farklı bir konu da yine mizahı kullanarak bir şeyler yazacağım. Fakat kitabı yazdıktan sonra yazarların çektikleri bazı sıkıntılara ben de şahit oldum. Maalesef ulusal düzeyde çalışan kitap mağazalarında yer bulamıyoruz. Piyasada yeni yazarların kendilerini tanıtabilecekleri bir ortam bir yapı yok. Bir noktada tekelleşme de var diyebiliriz. Bundan dolayı da bazen belki de bir kitaptan haberi olsa okusa beğenecek insanlar kitap mağazalarının tutumları yüzünden bazı kitaplara ulaşamıyorlar” dedi.

Yasir BABA

Son Güncelleme: 10.05.2017 15:21
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.