Samsun Haber - Mimarlar Odası Samsun Şubesi Başkanı İshak Memişoğlu, Samsun’da görülen çarpık kentleşme hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Memişoğlu, çarpık kentleşmenin sebepleri açıklarken “Bu durumun sebepleri arasında kent imar planlarına sık sık müdahale edilmesi, oto-kontrol mekanizmasının ortadan kaldırılması, siyasi kaygılar ve akçeli ilişkiler var” dedi.

“İmar Planlarına Sadık Kalmak Gerekiyor”

Çarpık kentleşmenin Türkiye’nin hemen hemen tüm kentlerinin problemi olduğunu söyleyen Memişoğlu, “Bunun ana sebeplerinden bir tanesi yerel yönetimlerin yapılmış olan imar planlarını sık sık tadilata sokmaları. Aslında daha doğrusu imar planlarının halkın gerisinde kalması. Bu da neyi doğruyor; kaçak yapılaşma ve gecekondulaşmayı. Yerel yönetimler bu durumu aşmak için daha seri ve hızlı planlar yapıyorlar ama imar planı yapmak yetmiyor çarpık kentleşmeyi önlemek için. Yapılan planlamalara sadık kalmak gerekiyor” diye konuştu.

“Atakum’da Bir Yanda 10 Katlı Apartmanlar Bir Yanda 7 Katlı”

Memişoğlu, “Bugün yerel meclislerin gündemlerinin yarısından fazlasını imar planlarında yapılan tadilatlar teşkil ediyor. Kent planları hazırlanırken şehir plancıları çalışıyor, mimarlar çalışıyor, sosyologlar çalışıyor. Ama yerel meclislerde herhangi bir vatandaşın veya resmi bir kurumun talebi veya çıkarı doğrultusunda kent planında değişiklik yapılıyor. Kent planlaması yapılırken dikkat edilmesi gereken ‘nazım plan, uygulama imar planı, revizyon imar planı, koruma amaçlı imar planı’ gibi kavramlara bilmeyen kişiler gelen taleplerle kent planlarını oyluyor ve değiştiriyor. Hal böyle olunca çarpık kentleşme ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz bir cadde üzerinde 5 kat varken; bir bakıyorsunuz diğer tarafta 7 katlı binalar çıkıyor. Atakum’da özellikle bir yerde 10 katlı binalar var, bir yerde 7 katlı binalar. Ciddi bir kaos var bu konuda. Kentte bir zonlama yok. Bu durum sadece Atakum için de değil; Canik’te de durum aynı” şeklinde konuştu.

“Planlar Denetlenmiyor”

Yakın zamanda yürürlüğe girmesi beklenen Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hakkında da konuşan “Bu yönetmelikle tüm Türkiye genelindeki bütün belediyeleri aynı uygulama içine sokmaya yönelik bir çalışıyor. Onunda açık kapıları var. Onlar da bazı noktalarda yerel belediyelere bazı yetkiler veriyor. Bunların kesinlikle kapatılması lazım. Planlar üzerinde tadilat yapabilme kabiliyetinin kısıtlanması lazım. Kent planlarında ancak önemli kamusal sebepler için tadilat yapılmalı” dedi.

Çarpık kentleşmeyi önlemek için imar planlarının denetimden geçmesi gerektiğini söyleyen Memişoğlu, “Toplumdaki otokontrol sistemleri devre dışı bırakıldı. Bunlardan bir tanesi de Mimarlar Odası. Mimarlar Odası kentteki imar hareketlerini mesleki denetim yaparak, meslektaşlarından gelen planlarını denetleyerek böylelikle verilmiş olan imar durumlarının yasa ve yönetmeliklerine uygun olup olmadıklarını burada süzgeçten geçiriyorduk. Fakat şimdi bu mümkün olamıyor. Belediyeler mesleki denetim istemedikleri için, bakanlıkta bunu bastırdığı için meslek odalarının mali yapısını zayıflatmak için ne oluyor biliyor musunuz? Belediyedeki görevlilerinin insiyatifinde her şey. Yani başka bir göz kontrol edemiyor. Bazı belediyelerin kadrolarında da mesleki denetim yapabilecek kadrolarda ciddi eksiklikler var” diye konuştu.

Yasir BABA