Samsun haber - Günümüzde eczane dışında satılan ve “Alternatif tıp” olarak adlandırılan ürünlerin satışları giderek artıyor. Aktarlarda satılan bitkilerin açıkta ve paketlenmemiş satılması ve olumsuz etkilere yol açabiliyor. Samsun Tabipler Odası Başkanı ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Murat Erkan da bu konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Alternatif tıp diye bir kavram olmadığını belirten Erkan, “Tıbbın alternatifi olmaz. Bilimsel anlamda tıp varken, bunun alternatifi olarak bu tedavileri ve bitkisel yaklaşımları göstermek doğru değil. Bunların pek çok yan etkileri var, özellikle ekonomik de yan etkisi var. Bu vesileyle toplum ciddi anlamda yanıltılıyor, ekonomik anlamda ciddi rakamlar ödüyorlar, çok bilinmeyen firmaların sunduğu ürünler belki çok daha makul olabilir. Bir de tedavilerdeki ve sağlığı iyileştirmek için olan yaklaşım, kanıtlanmış bir takım ürünler üzerinde olmalı. Genel olarak bu alternatif tıp uygulamalarının bilimsel anlamda üzerinde yapılmış çalışmaları yok. Ekonomik olarak toplumun bir şekilde sömürülmesi, ekonomik olmasının yanında toplumun bilimsel tıptanmış gibi toplumun bu şekilde uzaklaştırılması ve alternatif tıp ürünlerinin reklamlarının yapılması çok yanlış fakat toplum da buna yöneliyor, mucize gibi gösteriliyor” dedi.
KARACİĞER VE SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUKLARINA NEDEN OLABİLİYOR
Bu tür ürünlerin içerisinde ne olduğunun belirli olmadığını söyleyen Erkan, “Aktarlarda satılan bir takım bitkilerin faydaları yazar satıldığı yerlerde ama bunların hangi dozda, nasıl kullanılacağına dair sadece üstünkörü bir şekilde hareket etmelerine neden oluyor ki bu da oldukça ciddi zararlara yol açabiliyor. Yanlış kullanıma bağlı olarak karaciğer ve sindirim sistemi bozukluklarına neden olabiliyor. Bu ürünlerin saklanması, toplanması, depolanması uygun bir şekilde yapılmazsa mikroorganizma, mantar üremesi ve bunların yarattığı sağlık riskleri söz konusu olabiliyor. İşin doğrusu, alternatif tıp denilen yöntemlerin, bitkisel ürünlerin bilimselliği kanıtlanmamış, üzerlerinde insanlara olan etkisi çok iyi açıklanmamıştır. Yüzlerce, binlerce ürün var ve bunlar ne yazık ki piyasada kontrolsüz bir şekilde toplumun talebine sunuluyor” diye konuştu.
“DAHA FAZLA DENETİMİNİN YAPILMASI GEREKİYOR”
Bu ürünlerin bu derece popüler yapılmaması gerektiğini vurgulayan Erkan, “Bu derece topluma tıbbın alternatifiymiş gibi, mucizeymiş gibi sunulmaması gerekiyor ve bir taraftan bu ürünler gıda ürünü olarak geçiyor. Bu yüzden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylanıyor ama ilaçmış gibi topluma sunuluyor. Böyle kullanıldığı için de daha fazla denetiminin yapılması gerekiyor. Bence onaylanmasını yine Tarım Bakanlığı yapmalı çünkü Sağlık Bakanlığı yaparsa, iş iyice ilaca kayacak ve toplum üzerinde ilaç algısı oluşturacak. Bunlar ilaç değil, bunlar sonuçta bir gıda ürünü. Beslenme takviyesi olduğu ve ilaç olmadığı yazılıdır ama küçük harflerle yazılmıştır. Bu geleneksel alternatif tıbbi yöntemlerle ilgili ne yazık ki son dönemlerde iş, ticari boyut kazandığı için, reklamı yapıldığı için popülaritesi artıyor. Bunun önlenmesi lazım, sonuçta hem gerçek tedavinin ve yaklaşımın gerçek anlamda sunulmasına bir engel, hem de bunu kullananların vücutlarına ve pek çok organ üzerine toksik, zararlı etkisi olması sebebiyle kaldırılması lazım ama en önemlisi de toplumun sağlığa bakış açısı bilimsellikten, böyle bilimselliği olmayan, temeli olmayan ürünlere kaymaktadır. Bu ürünler ileride toplum sağlığı açısından kötü sonuçlar ortaya çıkaracaktır” şeklinde konuştu.
“ECZANELER BUNLAR İÇİN DAHA UYGUN ALANLARDIR”
Aktarların eczane gibi gösterilmesi hakkında da konuşan Erkan, “Aktarlarda bu tür ürünler satılabilir ama bu tür ürünlerin aktarlarda satılması, sanki eczaneymiş gibi bir hale getirerek satılması yanlıştır. Sanki eczaneymiş gibi; midem ağrıyor, başım ağrıyor diyerek toplumun oraya danışması yanlış. Bu ürünlerin şöyle satılması lazım; illaki satılacaksa, bunların gerçek anlamda ruhsatlandırılmış, üretim aşamalarının her biri kontrol edilmiş, firmalar tarafından üzerlerinde ibareleri açıklanmış şekilde, beslenmeyi destekleyici ürün olarak, aynı vitaminler gibi satılmalıdır. Eczaneler bunlar için daha uygun alanlardır ama aktarlarda olduğu gibi açıkta, uygun koşullarda paketlenmemiş, içeriğinde ne olduğunu bilemediğimiz şekilde piyasaya sunulmasının ben zararlı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Haber: Dilek Alabulut
