banner388
banner390
banner410

TV ekranlarında, gazete köşelerinde, tarikat ve cemaat evlerinde; İslam mı, Kuran mı yoksa başka şeyler mi anlatılıyor? Bir kısım ortalıkta dolaşanların, parti, tarikat-cemaat önderi diye biat edilenlerin saplantı halinde takılı kaldıkları, savundukları konular ortada.                                                      

Türkiye ve İslam dünyasının içinde bulunduğu kaotik durum her şeyi açıklıyor.                                                         

 Ayasofya Camisi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir etkinlikte konuşan İmam Mustafa Demirkan’ın, Mustafa Kemal Atatürk hakkında söylediği sözler; Ve bu tip insanlarda vatan ve millet sevgisi de yoktur, marjinal düşünceye sahiptirler…                                       

İslam nefret ettirmeyi değil sevmeyi, sevdirmeyi, zorlaştırmayı değil kolaylaştırmayı emreder. İslamiyet güzelliklerle, hoşgörüsüyle tanınmalıdır.                                        

İmamlarımız ve imam hatiplerimiz insanlarımızı camilerimizden, soğutmak, nefret ettirmek anlayışı ile değil ‘bir kişiyi daha nasıl kazanabiliriz’ düşüncesi ile hareket etmelidir.

Müslümanlar, saygı ve hoşgörü değerlerini yaşamak, yaşatmak ve yaşatmaya çalışmak ile yükümlüdür.                                                                                                                

Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin kurucusu ve bir değeri olduğu gibi herkesin de saygı duyması gereken bir şahsiyettir.  Bu ülkede Ezan seslerini Duyuyorsak, Bunu ona Borçluyuz. Böyle biline. Biz, kendisine taş atılırken bile beddua değil dua ile karşılık veren bir Peygamberin ümmetiyken Müslümanlar olarak söylediklerimize dikkat etmeli ve dikkat etmeyi tavsiye etmeliyiz'

Dine en büyük zararı sahtekar din adamları veriyor.                                                                                                        

Bugün görüyoruz ki benzer hatalara düşülmüştür.
Toplumda, kendilerince birtakım hükümler, helaller, haramlar koyan ve böylece Allah’a şirk koşarak yaşayan müşrik bir kesim vardır.                                                                             

Din pırıl pırıl aydınlıktır, ışıktır, huzurdur, ferahlıktır. Kur’an bize aydınlığı ve güzelliği anlatır. Ama Kur’an’ın nurundan aydınlanamayan ve yararlanamayan karamsar, kâbus ruhlu kişiler, kendi kafalarındaki ve ruhlarındaki karanlıkla, adeta dumanlı, sisli, kirli, puslu bir dünya meydana getirirler ki, Allah’ın adı bu insanların kalbine girmemiştir, sadece dillerindedir.

Tüm bu özelliklerinden dolayı, din adına ortaya çıktıklarında, insanları İslam ahlakından uzaklaştıran son derece itici bir görünüm sergilerler.                                                                    

 İslam ahlakına hizmet ettiklerini, dinsizlikle mücadele ettiklerini zanneder, fakat dine çok fazla zarar vermekteler.                                                                                                             

Kur’an-ı yaşamayan, Allah’ı gerçek anlamda tanımayan, imanı tanımamış olan kişileri Kur’an’dan uzak tutacak her türlü batıl inancı savunurlar.                                                         

Ayetlerde de belirtildiği gibi, “ zan ve tahminle yalan söyleyen” bu insanların ileri sürdükleri deliller de tamamen Kur’an dışıdır.                                                                                            

Oysa bu kesimin gerçek dini ve Kur’an ahlakını yaşamadıkları çok açıktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İbrahim 2021-06-08 12:52:56

Bakara 114. Ayetini okudu hoca niye üstünüze alındınız beyefendi