Vatandaşa EVET Dedirtmenin Yollarını Arıyorlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında özellikle anayasa değişikliği ve referandum hakkındaki açıklamaları geniş yankı buldu.

Yapmış olduğu değerlendirmede anayasa değişikliğine karşı olmadıklarını belirten Kemal Kılıçdaroğlu partice güçlü bir hukuktan yana olduklarını söyledi. Darbecilerden Türk hukuk sisteminin arındırılmasının altını çizen CHP lideri Kılıçdaroğlu, siyasi partiler yasası, seçim yasası gibi anayasa da köklü değişiklikleri istediklerini vurgularken başkanlık sistemine karşı olduklarını ifade etti.
 

Ülkeyi felakete götürür

Kişiye endeksli bir sistemin ülkeyi felakete götüreceği yönünde kaygısı olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, yapılacak olan düzenlemenin kişiye bağlı bir durum oluşturduğunu anlattı. Anayasa değişiklik teklifinde herkesin çok dikkatli davranması gerektiğinin söylerken, “Ben Sayın Bahçeli ile yaptığım görüşmede Anayasa değişikliğinin Türkiye için hangi felaketlere yol açacağını ifade ettim. Güçler ayrılığı ortadan kalkıyor. Camiye, kışlaya, askeriyeye, adliyeye siyaset girecek. Bu çok tehlikeli Türkiye için. Türkiye çok daha derin bir ayrışmanın içine girecek. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmayacak. Cumhurbaşkanı aynı zamanda Başbakan, aynı zamanda Bakan, aynı zamanda Genelkurmay Başkanı, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi Başkanı, aynı zamanda Meclis Başkanı oluyor. Bu konular doğru değil. Bir kişiye bu kadar güç verilmez. İnanç açısından da doğru değil, demokratik açıdan da ahlaki açıdan da doğru değil. İslamiyet’te istişare vardır. Oturur konuşursunuz, burada öyle bir şey yok. Her şey bir kişiye bağlanıyor. Her şeye tek başına karar verecek. Bakıldığı zaman Türkiye’yi tam bir felakete sürüklüyor. Bu tartışma Erdoğan bağlamında yapılıyor gibi görünüyor ama bu öyle değil. Bu bundan sonraki yıllarda devam edecek bir süreç. Bütün yetkiyi bir kişiye verdiğiniz zaman ilerde Türkiye ne olacak. Diyelim ki basiretsiz biri seçildi veya seçtiğimiz kişi öldü. Ne olacak, yardımcısı seçimle gelen biri değil. Seçimle gelmeyen birinin Türkiye’yi yönetmesi demokratik ortamdan uzaklaşmak demektir” açıklamalarında bulundu.