Mehmet YAZICI
Konu halk sağlığı olunca,
Akan sular durur!
Kamu yararına çalışan, halkın haber alma hakkını savunan
bir gazeteci için bundan daha önemli ne olabilir?
Bu duygularla Samsun Tabip Odası Başkanı
Dr. Murat Erkan’ın yaptığı açıklamaya bizzat gittik…
Ama maalesef sadece birkaç kişiydik…
Yazık!
Demek ki bu kentte yaşayan
Bir milyondan fazla insanın sağlığı diğerleri için pek de önemli değil…
***
Dr. Murat Erkan hiç beklemediğimiz şeyler söyledi…
Birçoğuna katılmamak elde değildi…
Öncelikle biz,
İçtiğimiz suya güvenmeliyiz…
Ama sorun su değil,
SASKİ…
Musluklardan çamur akarken,
Sular leş gibi kokarken…
Kalkıp birkaç cümle edilmeliydi…
Halk bilgilendirilmeliydi…
Bunu yapmadılar…
Yaptıklarında da ellerine yüzlerine bulaştırdılar…
“Suda sorun yok, içebilirsiniz” dediler…
Millet bir musluktan akan suya bakıyor,
Bir de SASKİ’nin açılamasına…
Allah Allah!
Gördüğüne mi inansın SASKİ’nin açıklamasına mı?
***
Ve nitekim SAMÇEP tahlil sonuçlarını açıklayınca birbirine dolandılar…
Bu kez İl Sağlık Müdürlüğü devreye girdi,
Onlar da durumu kurtarmak adına,
“Evet! İçme suyunda belirlenen ölçülerin hafif üzerinde alüminyuma rastlandığı" yolunda gevelediler…
“Gevelediler” diyorum çünkü;
“Hafif üzerinde” ne demekti…
Literatürde “Hafif” diye bir ölçü birimi mi var?
***
Ve anlaşıldı ki, “Hafif üzerinde” dedikleri normalin iki katında bile daha fazla…
Eğer “Hafifi” buysa!
***
Her neyse…
İçtik gitti…
Bundan sonra olacaklara bakalım şimdi…
Bir kere SASKİ güvenirliğini kaybetti…
Bu durumu bir an önce telafi etmeli…
Çünkü, Tabip Odası Başkanı Murat Erkan’ın da dediği gibi,
“Halk içtiği suya güvenmeli”
Bu elzem bir durum…
***
Yapılan anketler, Samsunluların yüzde 90’a yakınının musluklardan su içmediğini gösteriyor…
Bu da vahim bir durum…
Arkadaşlar arayıp duruyor;
“İçelim mi, içmeyelim mi?”
SASKİ’cim, siz söyleyin!
Arkadaşlara ne diyeyim?
“İçin” desem sorumlusu benim!
İyisi mi çıkın, insanlara doğruları söyleyin…
İçimiz rahat etsin…
Özeleştiri vermek de bir erdemdir…
Öncelikle birbirimize güvenelim…
***
Her neyse ben bildiklerimi söylerim:
Musluklarımızdan akan su, her zaman şişe suyuna tercih edilmelidir…
Bilimsel gerçeklik de bunu gerektirir…
Şişe suyu, aslında suyun konserve halidir…
Doğal değildir…
Çeşme suyu ile şişe suyu arasında,
Pastörize süt ile taze süt gibi açık bir fark var…
***
Dedim ya zaten sorun suda değil…
Şehir şebeke suyunu pazarlamasını bilmeyen zihniyetin kendisinedir…
Atatürklü logoyla uğraşacaklarına, işlerine baksalardı…
Açık ve şeffaf olsalardı…
Bu süreci ellerine yüzlerine bulaştırmasalardı mesele yoktu…
Beceremedikleri işte bu…
Ama yine de geç değil…
***
saski atakum da denize lağım aktığında işçinin üzerine atmıştı şimdi onu yapmamışlar bariiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii