banner388

Türk Milletinin tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olan Cumhuriyetin ilanının  Yıldönümünü idrak ediyoruz. 
Cumhuriyetin ilanına uzanan tarihi süreçte çok zor ve çetin şartları, sıkıntılı günleri geride bırakmanın sevinci ile her yıl 29 Ekimde Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyoruz.
Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla, zor günlerin eşiğine gelen milletimiz '' var olmak'' veya '' olmamak '' gibi zor bir tercihle karşı karşıya bırakılmış, yalnızlığın, yoksulluğun, açlığın işgalin acılarını yaşamış, ancak ümidini,azmini, inancını hiç bir zaman kaybetmeden var olma mücadelesini sürdürmüştür.
Kurtuluş Savaşı günlerinde '' Bağımsızlık benim karakterimdir '' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'da yaktığı bağımsızlık ve hürriyet meşalesi, anadolunun her tarafını sarmış ve yine Onun '' Ya İstiklal Ya Ölüm '' direktifi doğrultusunda, Yediden Yetmişe top yekün bir milletin iştirakiyle milli Mücadelemiz başlatılmıştır. 
İçinde bulunduğumuz asırda bilhassa Avrupada yaşayan genç kuşağa bu bayramı niçin kutladığımızı, bu günlere nasıl gelindiğini, tarihimizi, kültürümüzü iyi anlatmamız gerekiyor. 
Palandökende rus ordusunu elindeki Satırıyla karşılayan ninelerin, cepheye, yüzündeki duvağı çözüp koşan gelinlerin, torunları olan bu gençlik; her sayfası eşsiz kahramanlık örnekleriyle dolu olan milli mücadele yıllarını, vatan topraklarının emperyalist güçlerden nasıl temizlendiğini öğrenip, idrak ederlerse, geleceğe daha ümitle bakıp, kimlik bunalımından da kurtulacaklardır. 
Tarih dikiz aynası gibidir.
Dikiz aynasından geriyi kontrol etmeyen sürücünün, aracı ileriye güvenle süremeyeceği gibi, tarihlerini bilmeyen milletler geleceğe ümitle bakamıyacaklardır.
Tarihlerini bilmeyen milletler, hafızalarını kaybeden insanlara benzetilmiştir. 
Tarih şuuru ve kültürünün oluşmasında, tarihimize, '' tarihin şeref levhaları'' olarak geçen manevi dinamiklerimizi, değerli şahsiyetleri tanımak ve tanıtmak önemli bir faktördür. Mevlana'nın aşkını, tefekkürünü,Yunus Emre'nin sevgisini, Fatih Sultan Mehmet'in adaletini ve başta Akşemsettin olmak üzere, alimlere olan saygısını, eğitime verdiği önemi, Yavuz'un cesaretini, kul hakkı noktasında gösterdiği hassasiyetle orduyu teftiş edişini, Mimar Sinan'nın sanatını, Abdulhamid'in siyaset anlayışını, Mustafa Kemal Atatürk'ün devlet adamı ve liderlik vasfını, gençliğimize aktararak, geçmişle günümüz arasında manevi bir köprü kurmak eğitimcilerin, toplum önderlerinin en önemli hedeflerinden olmalıdır. 
Cumhuriyet, çoğunluk sistemine ve milli iradeyi temsil etme esasına dayanan, kişilerin, düşünce ve inançlarını serbestçe ifade edip yaşamalarına imkan veren, istişareye dayalı bir idare şeklidir. 
Cumhuriyetin Kuruluşunun 86. yıldönümünün gençliğimize tarih bilinç ve şuuru kazandırmasını, milli bayramlarımızın her zaman coşkuyla kutlanmasını temenni ediyor; Malazgirtten, Çaldırana, Mohaçtan, Başkumandanlık meydan savaşına kadar tarihimizi zaferlerle taçlandıran, aziz şehid ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.                                                                                                      

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin niteliğini saptamıştır. “Yeni Türkiye devletinin ruhubünyanı (varlığının ruhu) milli hakimiyettir. 
Cumhuriyetin temeli, Milletin kayıtsız şartsız hakimiyetidir”.

 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.