BAYRAM GELMİŞ NEYİME

Abone Ol

Bayram, hüzün ve kederin unutulduğu, kalplere dolan neşenin yüzlere yansıdığı zamanların adıdır.

Her toplum ve inancın belli zamanlara mahsus bayramları vardır. Mutluluk ve neşenin müşterek olarak yaşandığı bayramlar, birlikteliğin, sevginin ve toplumsal ruhun yaşadığının göstergesidir.

İslam’ın vaz ettiği bayramların varoluş sebebi ile diğer inanç ve kültürlerin bayramları arasında önemli bir fark vardır.

İslam dışındaki kültür ve inançların bayramları ya tarihi bir olayın —örneğin elde edilmiş bir başarı ve zaferin— veya bir felaketten kurtuluşun sene-i devriyesi gibi bir nedene dayanır.

İslam’da bayram, kulluk görevinin eda edilmesinin şükranesi ve sevincini yansıtır. Bu itibarla Ramazan ve Kurban Bayramları, dinin iki önemli rüknü olan ibadetlerin eda edilmesinden hemen sonra yaşanır.

Eskiden bayramlar geldiğinde içimizde kıpırtı, sebebi belirsiz bir mutluluk olurdu. Bayramın şifasına kaptırırdı herkes kendisini...

Küsler barışırdı. Kin tutulmazdı. Çocuklar gülümserdi.
Büyükler geçmişi, geleceği unuturdu.
“Barışa” vesileydi bayramlar...

İkramlıklar paylaşılırdı. Yardımlaşmayı öğretirdi bayramlar...
Bayramlar bana devrimin başlangıcı gibi gelirdi.
Çünkü barış kokar, dayanışma kokar, yardımlaşma kokardı.
Tanımadığı biri bile çalsa kapısını, misafirperverlik gösterecek kadar güven verirdi.

Ama eski tadı yok bayramların...
Küsler barışmıyor.
Olgunluk bitti kalplerde...
“Büyüklük göster” kavramı yerini egolara devretti.
Ekonomi çöktü. İnsanların tadı kaçtı.
Bayramda zili çalsa insanların, kapıyı dahi açmaz oldu.
Duymaz oldu sesleri...

Çocuklar sokak sokak gezmez oldu.
Şeker toplamak istemediklerinden değil, şekere güvenmediklerinden...
Şeker de büyüklere güvenmiyor zati...

Fiyatı olmuş bilmem kaç...

Barış unutulduğundan, ekonomi çöktüğünden, kalplerde sevgi tükendiğinden beri bayramların yüzü gülmüyor dostlar!

Ben bu bayram pankart açıp evin içerisinde öylece oturacağım...
Eylemim kendimle! İsyanım herkese!

He, pankartın üzerine de şu kısa notu iliştireceğim:
“Bayram gelmiş neyime?”