banner388
banner390
banner410

Türk Milletinin tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olan Cumhuriyetin ilanının 97. Yıldönümünü idrak ediyoruz. Cumhuriyetin ilanına uzanan tarihi süreçte çok zor ve çetin şartları, sıkıntılı günleri geride bırakmanın sevinci ile her yıl 29 Ekimde Cumhuriyet Bayramını coşkuyla kutluyoruz.

Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla, zor günlerin eşiğine gelen milletimiz '' var olmak'' veya '' olmamak '' gibi zor bir tercihle karşı karşıya bırakılmış, yalnızlığın, yoksulluğun, açlığın işgalin acılarını yaşamış, ancak ümidini, azmini, inancını hiç bir zaman kaybetmeden var olma mücadelesini sürdürmüştür.

Kurtuluş Savaşı günlerinde '' Bağımsızlık benim karakterimdir '' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'da yaktığı bağımsızlık ve hürriyet meşalesi, Anadolu nun her tarafını sarmış ve yine Onun '' Ya İstiklal Ya Ölüm '' direktifi doğrultusunda, Yediden Yetmişe top yekün bir milletin iştirakiyle milli Mücadelemiz başlatılmıştır.                                                                                                                                                                          Bu günlere nasıl geldiğimizi anlamak ve unutmamak için kapatın gözlerinizi, dalın tarihin derinliklerine: Günlerden bir gün... Uzak değil, dün gibi yakın. Ne Fatih'le İstanbul, Ne Süleyman'la Viyana önlerindeyiz. Atatürk ile Çaldağı’nda, Kurtuluş Savaşı'nın zor günlerindeyiz… Yukarıda gök çökmüş üstümüze, aşağıda yer yarılmış yutmakta hepimizi. İngiliz'i, Fransız'ı, Yunan’ı kıskıvrak yakalayıp tutmuş bizi. Yakılıp yıkılmış her yer… Sonunda: Bir "Adile Onbaşı"nın, bir "Sütçü İmam”ın, bir "Dadaş"ın, bir “Efe”nin, bir "Adsız Kahraman"ın attığı mermi savaşta dengeyi bozmuş… İşte bu zaferin önderi ATATÜRK, bayramı ise CUMHURİYET’tir.
Türkiye Cumhuriyeti, tarihin çok çetin tecrübelerinin sonucu olarak orta­ya çıkmıştır. Bu çıkışta kan vardır. Emek vardır. Alın teri vardır. Millet ol­ma çabası vardır.

Her şeyden önce Cumhuriyet, Türk Milletinin doğasında, binlerce yıllık kültüründe, örf ve adetlerinde mevcut olan bir hayat tarzıdır.

Gençlerimiz ve gelecek kuşak bilmelidir ki, bu vatanda kurulan Cumhuriyet yönetimi, Atatürk’ün önderliğinde bir ölüm kalım savaşından sonra gerçekleştirilmiştir. Bu büyük başarının arkasında binlerce şehidin, binlerce gazinin harcı vardır.

Palandökende rus ordusunu elindeki Satırıyla karşılayan ninelerin, cepheye, yüzündeki duvağı çözüp koşan gelinlerin, torunları olan bu gençlik; her sayfası eşsiz kahramanlık örnekleriyle dolu olan milli mücadele yıllarını, vatan topraklarının emperyalist güçlerden nasıl temizlendiğini öğrenip, idrak ederlerse, geleceğe daha ümitle bakıp, kimlik bunalımından da kurtulacaklardır.

Tarih dikiz aynası gibidir. Dikiz aynasından geriyi kontrol etmeyen sürücünün, aracı ileriye güvenle süremeyeceği gibi, tarihlerini bilmeyen milletler geleceğe ümitle bakamayacaklardır.              

Tarihlerini bilmeyen milletler, hafızalarını kaybeden insanlara benzetilmiştir.                                                

Tarih şuuru ve kültürünün oluşmasında, tarihimize, '' tarihin şeref levhaları'' olarak geçen manevi dinamiklerimizi, değerli şahsiyetleri tanımak ve tanıtmak önemli bir faktördür.

Cumhuriyetin Kuruluşunun 97. yıldönümünün gençliğimize tarih bilinç ve şuuru kazandırmasını, milli bayramlarımızın her zaman coşkuyla kutlanmasını temenni ediyor; Malazgirtten, Çaldırana, Mohaçtan, Başkumandanlık meydan savaşına kadar tarihimizi zaferlerle taçlandıran, aziz şehid ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hakan 2020-10-31 18:52:08

Dayı sen kimsin