Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Samsun'da kurulacak olan santrale tepki!

Samsun Haber

Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) tarafından, Çarşamba Ovası'na kurulacak olan biyokütle enerji santraline tepki gösterildi. Yapılan basın açıklamasında "Çarşamba nitelikli tarım alanıdır, kirletilemez" vurgusu yapıldı. 

Geçtiğimi günler Samsunhaber.com olarak Çarşamba Ovası'na termik santral yapacağı iddialarını gündeme getirmiştik. Firmadan yapılan açıklamada bölgeye termik değil biyokütle enerji santrali yapılacağı ifade edilmişti. 

Yapılan açıklamalar doğrultusunda bir açıklama da SAMÇEP'ten geldi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi. 

"Değerli basın mensupları bu gün 7 gün sürecek Küresel İklim Grevinin ilk günü. Dünyanın pekçok yerinde yaşam alanlarına sahip çıkmaya çalışan insanlar etkinlik ve eylemle yaparak iklim değişikliğini tetikleyen ekolojik yıkım projelerine dur diyecekler. Samsun’umuz Küresel İklim Grevinde yeni bir ekolojik-çevresel sorunla karşıkayadır.
Çarşamba Ovasının tam ortasında, Eğercili Mahallesi sınırları içerisinde toplam 181 dönümlük sahada, 27 megavat kapasiteli Biyokütle Enerji Santrali kurulması ve işletilmesi çalışmalarının başlatılmış olduğunu medyadan öğrenmiş bulunuyoruz.
Samsun Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı (BES) Proje Tanıtım Dosyası, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün internet (web) sayfasında “ÇED Gerekli Değildir” kararları arasında yeralmaktadır. 
Proje Tanıtım Dosyasına (PTD) göre; Çarşamba ilçesi merkezli 180 km yarıçaplı alandan temin edilecek biyokütle ürünlerinin (ağaç kökleri, kesim ve budama artıkları, fındık kabuğu, fındık zürufu, pirinç çeltik kavuzu, çeltik - mısır sapı vb) yakılmasıyla elektrik enerjisi üretileceği belirtilemktedir. Kısacası biyokütle yakıt ile çalışacak bir termik santral sözkonusudur.
Günde 38 ton Kül Atığı!
Tesiste yılda 365 gün, günde 24 saat süre ile elektrik üretimi gerçekleştirilecek olup, yılda 230 bin ton günde 630 ton hammadde yakılacaktır. Yakma sonucunda oluşacak günlük kül atığı miktarı 38 ton olacak ve küller proje sahasında geçici olarak depolanacaktır.
Tesisin bacasında havaya salınacak günlük PM emisyon miktarı (havaya salınacak kül) 14,4 kg olarak gerçekleşecektir.
Tesisin işletme faaliyetleri kapsamında kullanılacak makinalarda (ağaç-sap kıyma, taşıma, yükleme) günde yaklaşık 2.000 litre mozot harcanacaktır.
Tesisin işletilmesi esnasında günde yaklaşık 1500 ton su Abdal deresinden çelecek, kimyasal ve ısıl işlemlerden geçirilerek mevcut drenaj kanallarına verilecektir. Projenin ömrü en az 30 yıl olup bu süre uzatılabilecektir.
Samsun Yansa Valiliğin Umrunda Mı?
Bundan bir yıl önce 10 Ağustos 2018 tarihinde Sayın Valimizin Başkanlığında toplanan İl Ekonomi Toplantısında Çarşamba Ovasının Sanayi Alanaı olarak kullanılmasının tartışıldığını biliyoruz. Bu toplantıdan bir yıl sonra “köy yerleşik alan sınırı içerisinde olmak” gibi anlamsız ve muğlak gerekçelerle;
Bizlere sağlık ve yaşanabilir bir kent sağlamakla yükümlü yerel yönetimlerimiz, nitelikli tarım alanlarımızı, su havzalarımızı, ormanlarımızı korumakla yükümlü kamu yetkilileri el birliği ile yasa ve yönetmeliklerin arkasına sığınarak nitelikli tarım alanı olarak tescillenmiş Çarşamba Ovasını adım adım sanayi alanı yapmanın yolunu açıyorlar.
Valilik nasıl olurda günde 630 ton yakıtın yakılacağı bir tesis için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verebilir. Çarşamba Ovası tümden yansa ya da Samsun yansa Valiliğin umurunda mı? 
Çarşamba, Tekkeköy ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlarımıza, ova üzerindeki mahalle muhtarlarımıza ve Samsun Valimize sesleniyoruz, Dikbıyıklı, Hamzalı kökenli siyasilerimize sesleniyoruz;
Çarşamba Ovası nitelikli tarım alanıdır, kirletilmesine müsade etmeyiniz. İmtiyazlarla korunan şirketlerin değil, temsil ettiğiniz halkınızın yanında, yaşam alanlarımızı bize emanet eden çocuklarımızın yanında olunuz.
Bizler SAMÇEP bileşenleri olarak bu işin peşini bırakmayacağız. Saygılarımızla

Değerli katılımcılar; 
Mehmet Beyin yaptığı tespit üzerinden yani Biyokütle Enerji Santrali denilerek kurulmak istenen bu Santral sonuçta ‘’Termik Santral’’ dir diyerek bende sizlere bir hekim olarak bilgi vermek istiyorum.
Öncelikle bugün sözünü ettiğimiz yer; Türkiye’nin en gözde ve büyük ovalarından biri, taşı yeşerten verimliliğe sahip Çarşamba ovasıdır. 
Çarşamba da kurulmak istenen termik santralin insan sağlığı üzerine etkilerinden bahsederken; çevreye, doğaya, suya, bitkilere olacak zararı insan sağlığına zarardan ayrı düşünemeyiz. Dolaylı olarak bir birleri ile bağlantılıdırlar. İndirek ve Direkt etkileri ile insan sağlığı tehdit edecektir. Bunlara teker teker kısa başlıklarla bakacak olursak:
İlk olarak; santralin soğutma için su kullanacağından bahsettik. Soğutma için kullanılan su, daha sonra ısının azaltılması ve arıtma adı altında bir takım kimyasallara maruz kalır. Tekrar geri drenaj edildiği sularda hem ısı farkı hemde bu kimyasallardan ve ağır metallerden dolayı sulara zararlı etkiler oluşturur.  İçme ve sulama sularının kirlenmesi, toprağın ve bitkilerin zarar görmesi, ekosistemin ve biyoçeşitliliğin bozulması insan sağlığına da zarar verecektir. 
Santral bacasında çıkacak zararlı gazların oluşturduğu asit yağmurları suların kirlenmesine, uçucu küllerdeki ağır metallerin zamanla toprağa ve yer altı sularına geçmesi de çevre ve halk sağlığını zararlı yönde etkileyen faktörlerden biridir. 
Yakma sonucu oluşan atık külün depolanması, bacadan çıkan kül partikülleri hava ve toprak yani çevre kirlenmesinin diğer nedenleri olacaktır. Mikro klima yani iklim değişiklikleri de beklenen bir sonuçtur.
Termik santralin insan sağlığına direkt olumsuz etkileri ise; Santralin bacasından çıkacak Biokütlenin yakılması sonucu, atmosfere atılacak olan kirletici gazlardan olacaktır. Bunlar zaten Çarşamba BES tanıtım kitapçığında şöyle sıralanmıştır:  Başlıcaları kirleticiler partikül maddeler (PM), azotoksitler (NOx), kükürt dioksit (SO2) ve karbon monoksit (CO)…
Bunlar harici ağır metaller( kadmiyum, arsenik, krom ve kurşun ), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH, Benzen), metan dışı uçucu organik bileşikler, kalıcı organik bileşikler de bu bacalardan atmosfere salınacaktır.
Bu kirletici gazların atmosfere salınımı sonucu; santral sinir sistemi hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, alerjik hastalıklarda artma, astım, deri hastalıkları, kalp hastalıkları, doğum anomalileri, Kronik solunumsal ve kardiyak hastalığı olanların hastalığının alevlenme oranlarında artma, kanser görülme oranında artma, kan hastalıklarında artma şeklinde insan sağlığı tehlikeye girecektir. 
Bu sadece insanlarda değil, toprakta, ağaçlarda, hayvanlarda ve bitkilerde, ürünlerimizde de aynı tahribatı yapacaktır.
Yani havayı soluyamama, gün ve gün boğulma, havaya sıkışma yani erken ölmek demektir.
Samsun Şehrimizin doğu kesiminde bu zamana kadar açılan Tekkeköy Azot Sanayi de dâhil çevre kirletici unsurları da göze alırsak, katlanmış olarak biriken çevre kirliliği Nitelikli Tarım topraklarına sahip olan Çarşamba Ovamızın sonu olacaktır.
Tüm bunlara rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu tesis için 'ÇED gerekli değildir' diye rapor vermiştir. Bunun anlamı; bu tesisin gerçeğe aykırı olarak çevreye ve insana zararı olmayacağının kabulüdür.. Bizler bunu kabul etmiyoruz.
İşte bu sebeplerle bir Çarşambalı olarak, bir hekim olarak ve bir yurtsever olarak havamıza, suyumuza, toprağımıza ve Nitelikli bir Tarım alanı olan Çarşamba Ovamıza sahip çıkıyoruz.  İnsanlar ölmesin, Çarşambalılar ölmesin uzun yaşasınlar diyoruz.
İnsan sağlığının değeri paha biçilmezdir ve en öncelikli temel insan hakkı yaşama hakkıdır.
Unutmayalım ki Halkın istemediği hiçbir şey Kamu yararına değildir."


 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.