Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Türkler Haricinde Samsun’a Hangi Devletler Hükmetti?

Özel Haber

Yerleşim geçmişi MÖ 60.000 yılına dek uzanan Samsun’a tarih boyunca hangi devletlerin hükmettiğini merak ediyor musunuz?

Samsun Haber - Samsun'daki yerleşim geçmişi Eski Taş Çağı’na uzandığı biliniyor. Tekkeköy Mağaraları’nda keşfedilen ve MÖ 60.000 ile MÖ 15.000 yılları arasına tarihlendirilen bölge şimdiye kadar keşfedilen en eski yerleşim yeri. Mağara yerleşiminde yaşayan bu insanlar topluluk bilinci gelişmemiş ve henüz üretici pozisyonuna geçemedi. Karanlık çağların ardından MÖ 5000-3000 yılları arasında Anadolu'ya gelen Hattiler’in bir kolu olduğu sanılan Kaşkalar, MÖ 3500'lü yıllarda Samsun'un 3 kilometre doğusunda yer alan Mert Irmağı kenarında günümüzde Dündartepe Höyüğü'nün bulunduğu yerde bir site oluşturdular.

Hitit Hakimiyeti Dönemi

Kent, Kaşkaların ardından I. Murşili tarafından fethedilerek Hitit Krallığı topraklarına katıldı. Hitit döneminde özel bir durumu olmayan yerleşim yerine o dönem Eneti adı verildi.

Amazonlar Dönemi

Amazonlar, modern tarihçilikte varlıkları tartışmalı olsa da Amazonların Kuzey Anadolu'da yaşadıkları zannediliyor. Antik Çağ oyun yazarı Eshilos Amazonların Termodon kıyısındaki Temiskira Köyü’nde yaşadıklarını ve erkeklerden nefret ettiklerini, tarihçi Heredot Amazonların İskit topraklarına uzanan macerasını, Diodorus ise Amazonların iyi ok atabilmek amacıyla tek göğüslerini kestiklerini biliniyor. Amazonlar’ın hangi tarihte Samsun çevresine yerleştikleri net olarak bilinmiyor. Sadece kadınlardan oluşan bir topluluk olan Amazonlar bahçıvanlığı, biniciliği ve savaşçılığı biliyorlardı. Platon ve Sokrates'in aktardıklarına göre zamanla Batı Anadolu'ya doğru yayılmış ve Atina önlerine kadar geldi. Herodot'un aktardıklarına göre Atina'dan dönmekte iken Amazon gemilerinin erkek gemicileri Atinalılar tarafından öldürülmüş, gemiciliği bilmeyen Amazonlar kaçarken açık denizde ölmüş ve ülkeleri de yerli kavimler tarafından işgal edildi.

Kolonileştirme Dönemi

Kent, MÖ yaklaşık 1182'de Hitit İmparatorluğunun çöküşünü takiben Frigler tarafından ele geçirilerek, tahrip edildi. Aynı dönemde Kimmerler de Doğu Karadeniz'de yer alan kentleri yakıp yıktı. Lidya Kralı Giges Kimmerleri yenilgiye uğratıp bölgeden kovdu fakat bu dönemde Samsun harabe haline döndü. Bunun üzerine eski kentin güneybatısına yeni bir yerleşim kuruldu fakat kimler tarafından ne zaman kurulduğu bilinmemekte. MÖ 562 yılında Miletli denizciler ve göçmenler şehre yerleşti ve bir koloni kurdular. MÖ 546'da ise Lidya Kralı Krezüs ile Ahameniş İmparatoru II. Kiros arasında geçen savaş sonrası şehir Pers hakimiyetine girildi.

Pers Dönemi

Ahameniş İmparatorluğu’nu yeniden örgütlemeye girişen I. Darius döneminde Samsun, Kapadokya Satraplığının hakimiyet bölgesi içine alındı ve tiran unvanı taşıyan askerî valiler tarafından yönetilmeye başlandı. MÖ 331 yılında III. Aleksandros'un Persleri Gaugamela Savaşı'nda yenilgiye uğratıp Ahameniş İmparatorluğunu Makedonya topraklarına katmasıyla birlikte Samsun da Makedon hakimiyetine girdi, böylece kentte askerî temelli bir yönetim anlayışından tekrar demokratik yönetime dönüldü.

Pontus Hakimiyeti Dönemi

III. Aleksandros'un ölümüyle birlikte zayıflayan ve parçalanan Makedonya'dan bağımsızlığını ilan eden bölgelerden biri de I. Mitridat Ktistes liderliğinde Pontus Krallığı oldu, Samsun da krallığın toprakları içerisinde yer aldı. Kral olduktan sonra önemli atılımlar yapan ve Kırım'a kadar krallık topraklarını genişleten VI. Mitridat, MÖ 85 yılında Roma Cumhuriyetine saldırdı, savaş yirmi 5 yıl sürdü. VI. Mitridat bu dönemde tanınmış Romalı generallerden Lucius Cornelius Sulla, Lucius Licinius Lucullus ve Gnaeus Pompeius Magnus'a karşı zaferler kazandı. MÖ 63 yılında Lucullus lejyonlarıyla Samsun, Sinop ve Trabzon'u ele geçirmiş, Pompeius ise VI. Mitridat üzerine yürüdü ve kesin bir zafer kazandı. Oğlunun kral naibi olduğu Kırım'a kaçan VI. Mitridat oğlu tarafından ihanete uğradı, zehir içerek intihar etmek istediyse de zehire olan bağışıklığı sebebiyle ölmedi. Bunun üzerine kendi isteğiyle sadık bir askeri tarafından hançerlenerek öldürüldü.

Roma Egemenliği Dönemi

Babası VI. Mitridat'a ihanet eden II. Farnekes bunun karşılığında "Roma'nın dostu ve müttefiki" sıfatıyla Pontus kralı ilan edilmiş ve krallık vasal bir Roma krallığı olarak yaşamaya devam etti. Ancak Gnaeus Pompeius Magnus ve Jül Sezar'ın arasındaki çekişmeyi fırsat bilen II. Farnekes Kırım'dan gelerek Samsun'u kuşattı, Roma'ya sadık kalmak isteyen kent dirense de düştü ve halk Pontus ordusunca kılıçtan geçirildi. 1 yıl sonra Zela Muharebesi'nde Sezar komutanlığındaki Roma ordusu II. Farnekes'in komutasındaki Pontus ordusu ile karşı karşıya geldi, savaştan zaferle çıkan Sezar ünlü ‘veni, vidi, vici’ sözünü yazdığı bir mektubu başkent Roma'ya gönderdi. Samsun ise Roma Cumhuriyetine olan bağlılığından dolayı serbest şehir olarak tanımlandı ve vergiden bağımsız, kendi kendini yöneten bir kent olarak Roma Cumhuriyetine bağlandı. Jül Sezar'ın suikaste uğramasının ardından kurulan ikinci triumvirlik döneminde Sezar karşıtı olan Marcus Antonius tarafından Sezar'a bağlılığı halen devam eden Samsun'a Straton adında zalim bir komutan vali olarak atandı. Aktium Muharebesi'nde Antonius'un yaşadığı hezimet ve intiharından sonra ilk Roma imparatoru olarak tahta çıkan Sezar'ın yeğeni ve evlatlığı Caesar Divi Filius Augustus tarafından Samsun'a eski durumu iade edildi ve tekrar serbest şehir olarak tanımlandı. Önceleri Bitinya eyaletine bağlı olan şehir sonraları Galatya eyaletine bağlandı. 111-113 yılları arasında Samsun valisi olan olan Pline'in imparator Trajan'a yazdığı mektuptan şehrin yerel bir meclis tarafından kendi yasalarıyla yönetildiği öğrenilmekteydi. Fakat başkent Roma'dan gelen emirler ne olursa olsun yerine getirilmek zorundaydı. 2. yüzyılın sonlarından itibaren şehir özel durumunu yavaş yavaş kaybetmiş ve merkezî yönetime daha bağlı bir yönetim anlayışı hakim olmaya başladı.

Bizans Dönemi

Roma İmparatorluğu’nun 395'te bölünmesiyle birlikte doğu topraklarına hükmeden Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyet bölgesinde kalan Samsun önceleri Helenopontus eyaletine, I. Justinianos dönemiyle birlikte de Armeniak bölgesine bağlandı. Ayrıca şehir bir piskoposluk merkezi haline getirildi. Bir ara Mutasım'ın emriyle 863 yılında Malatya Emiri Ömer bin Abdullah şehri ele geçirilip yağmalasa da şehir tekrar Bizans hakimiyetine girdi. Şehir 14. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Ceneviz Cumhuriyeti egemenliğine geçse de bu durum savaşla değil Bizans'ın Ceneviz ile yaptığı anlaşmalar sonucu kentin boşaltılmasıyla gerçekleşti. Bu dönemde ise kent bir ticaret kolonisi olarak yaşamaya devam etti.

Tolga BİRGÜCÜ

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.