Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor

Trafiğin eleştirilen isimleri konuştu: Bizler öyle insanlar değiliz

Özel Haber

Samsun’da yaklaşık 1 yıl önce kurulan yerel bir Chopper kulübü olan North Wolves Brotherhood üyeleri ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

Samsun haber - Kulübün halkla ilişkiler sorumlusu Ercan Hatırlar ve kulüp koçu Emre Hacıoğlu ile motor kültürü, motorculara karşı toplum genelinde yaygın olan önyargılar hakkında sohbet ettik. 

Nevin Aydoğan: Öncelikle bize biraz kulübünüzden bahseder misiniz?

Ercan Hatırlar: Samsun’da kurulmuş yerel bir Chopper kulübüyüz. Daha önce içimizden bazıları ulusal Chopper kulüplerinde yelek giydi. Ama daha sonra biz böyle bir oluşumu buradan başlatıp ulusal bir kulüp olma yolunda bir karar aldık. Bunu da geçen sene başlattık. Geçen seneye nazaran bu sene çok fazla ilerleme kaydettik. Türkiye çapında da birçok diğer kulüpler arasında da artık biliniyoruz. Amacımız Chopper kültürünü insanlara sevdirmek. İnsanların motorculara olan ön yargılarını biraz olsun kırmak. Çünkü maalesef toplumda şöyle bir izlenim var; motorcu bunlar, serseri, alkolik… Motorlarla hızlı hızlı geçerler, dikkatsizler… Trafik terörünün öncüleri gibi bir algı var. Ve bu algıda bazı kesimler tarafından hala yaratılmaya devam ediyor. Bizler öyle insanlar değiliz. Bizim kulübümüzde polisimiz de var, askerimiz de var, öğretmenimiz de var, inşaat mühendisimiz de var. Evli barklı insanlar… Nasıl bir serserilik anlayışı içinde olabiliriz?

Nevin Aydoğan: Bu algıdan bahsedelim biraz da. Yani motorcu terörü diye bir algı var insanlarda. Trafikte sanki sıkıntı yaratan taraf siz oluyorsunuz…

Emre Hacıoğlu: Sıkıntıyı aslında biz yaratmıyoruz. İnsanlarımızda şu bilinç yok: Motosiklet de bir araçtır. Ruhsatı olan, arabalar gibi MTV’si ödenen bir araçtır. Yüksek CC’li araçlara biniyoruz biz. Çoğumuzun motoru birçok arabadan daha hızlı motorlar. Ama bizim en nihayetinde Chopper kültüründe hızla işimiz yoktur. Ama insanlarımız da oturmayan sıkıntı şu; bizi araç olarak görmüyorlar. Hatta bazen yollarda tartıştığımızda ‘sen niye buradan gidiyorsun ki; senin yerin en sağ şerit’ diyen bilinçsiz sürücüler var. Bir de biz iki tekerin üzerindeyiz, dışardayız. Üzerimizdeki montumuzdan başka bir korunağımız yok. İnsanlarımız buna karşı biraz daha bilinçli olması lazım. Motorların durması arabalar kadar kolay değil. Arabalara göre daha hafif araçlar olduğu için fren yaptığımız zaman durma mesafesi daha fazla. Arkadan gelen araçlar birden bire önümüze kırdıkları zaman arkadan çarptığımız zaman suçlu oluyoruz. 
Artık motorcu terörü diye köşe yazılarında da çıkmaya başlamışız ama bizim bir araya gelme amacımız 23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli bayramlarımızda çocuklarla birlikte olup, bayramlara özel motor sürüşleri yapıp insanlarla birlikte olmak ve farkındalık yaratmak istiyoruz. Ki bunları da yapıyoruz. 

Ercan Hatırlar: Az önce bahsettiğimiz sıkıntıları biraz daha yaşayacağız gibi. Çünkü insanlardaki algı şu: Bunlar hepsi motor… Yani reyzingcisi, çapırcısı, krosçusu, pizzacısı, kuryecisi… Bunların hepsi aynı kefeye konuluyor. Tamam ben de farkındayım; pizza ve kurye için motor kullanan arkadaşların trafikte giderken problem yaratıyorlar ama kendimize sormamız lazım? O pizza 30 dakikada gelmek zorunda mı? Adamın canından daha mı önemli? Bu adam can taşıyor. 30 dakikada pizzaya getiremeyince ücreti kendinden kesiliyor. Yazık günah değil mi? Sonra motorcular terör yaratıyor… Ya ben motorumla arabaya çarparak nasıl bir terör yaratabilirim ki? 

Nevin Aydoğan: Diğer motor kullanıcılarına göre sizin daha bir havalı imajınız var sanki. Bu neden kaynaklanıyor sizce?

Ercan Hatırlar: O yavaş gitmemizden kaynaklanıyor aslında. O trafik kurallarına uymamızdan kaynaklanıyor aslında. Çünkü biz hız yapan bir grup değiliz. Hız yapmadığımız zamanda insanların dikkatini çekiyor. Böyle motorlarla insanların önünden trafik kurallarına uyarak geçtiğimiz için daha havalı duruyoruz. Ama ben daha havalı daha egolu araba sahiplerini görüyorum sahillerde. 

Emre Hacıoğlu: Okul koridorlarında hiç kimseye bakmadan yavaşça yürüyen tipler vardır ya. Bizi onlara benzetiyorlar sanırım. Bizim Cuma toplantımız vardı. 12 motor gittik. 12 motor arka arkaya sıralandığı zaman uzun oluyor. Dışardan hep beraber çete gibi görünebiliriz. Biz hep beraber gezeriz ama bu sürüşlerimiz de hep güvenli sürüş teknikleriyle hareket ederiz. O gördüğünüz kalabalık motor gruplarında herkesin yeri sabittir. Yola çıkmadan önce yol kaptanı olacak arkadaşımızla belirlediğimiz sıra ile sürüşlerimizi gerçekleştiririz. Yol boyunca herkes kararlaştırılan yerini korur, karışıklık çıkmaz, herkes öndeki arkadaşının kim olduğunu bilir. Ama bunlar dışardan bilinmiyor tabi. Yola çıktığımız zaman da bu çok dikkat çekiyor. Bizim bu konuda da sıkıntılarımız var. Bizim yanımızdan geçen herhalde 10 arabadan 8’i videomuzu çekiyor. Snap atıyorlar sanırım. Ama videolarımızı çekerken yavaş yavaş geçiyor yanımızdan, dikkat etmiyorlar. 

Nevin Aydoğan: Toplamda Samsun’da kaç kişisiniz?

Ercan Hatırlar: Biz şu anda yelekli olarak 16 kişiyiz. Bizim bir katılım sürecimiz var. Her Cuma günü toplantımız oluyor. Emre kardeşim, kulüp koçu. Yeni gelen arkadaşları kulübe ısındırmayla sorumlu. Tabiki burada bizim bir tüzüğümüz var. Amaçları olan bir kulübüz. ‘Hadi toplanalım da motorlar gezelim’ gibi bir durumumuz olmadı hiçbir zaman. Sosyal sorumluluk projeleri, farkındalık yaratma projeleri hep tüzüğün içinde olan şeyler. Bizi bir arada tutan şey bu. Yeni gelen arkadaşların başlangıç süresini biraz uzun tutuyoruz ki; ‘bizim düşünce yapımıza uyabiliyorlar mı?’ Ya da ‘farklı düşünseler bile bizim yapımıza uyum sağlayabilecekler mi?’ gibi soruların cevaplarını bulmayı bekliyoruz. Chopper dediğiniz motordan bugün Samsun’da 50-60 tane daha var. Bundan 5 sene önce kaç tane vardı. Hiç yoktu nerdeyse. 2017’den bahsedince birçok Chopper kulübü var. Bu güzel bir şey. Ulusal kulüplerin Karadeniz illerinde temsilcileri var. Karadeniz gelişmeye başlıyor demek ki.
 

Nevin Aydoğan: Toplum içersinde motorun güvenli bir araç olmadığı kanısı yaygın. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Ercan Hatırlar: Araba da güvenli değil bence Türkiye şartlarında bakınca. Eğer saygı duyulsa, herkes trafik düzenlemelerine uysa, zaten hiçbir kaza olmaz ki! Biz motosikletçilerin de hataları yok değil. Mesela, motosiklette sakatlanmayı engelleyecek şekilde giyinmiyoruz her zaman. 

Nevin Aydoğan: Sürücülere seslenecek olursanız? Ne söylemek istersiniz?

Emre Hacıoğlu: Motosikletlerin iki tekerli olması farklı kılmıyor bizi. Motosikletler de araçtır. Arabalarla aynı trafik yönetmeliğine tabiidirler. Biz araba içinde değiliz. Bizim 30 km hızla kaza yapıp düşmemiz bile omzumuzun bacağımızın alçıya alınmasına sebep olabiliyor. Yani demek sürücülere demek istediğimiz şu: bize saygı göstersinler. Şu önemli; bizim kafamızda kask var. Biz kendi aramızda el işaretleriyle anlaşıyoruz. Kaskımız görüş alanımızı engelliyor. Tabi bunu motosiklet sürmeyen insanların anlaması biraz zor. Biz motosiklet sürerken sürekli önde giden arabanın tekerine bakıyoruz. Bir nevi satranç gibi. 
Büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi de sürülerin aynaya bakmadan kapı açması. 

Nevin Aydoğan: Çapırı sizin için özel kılan şey nedir?

Emre Hacıoğlu: Çapırcılar yelek giyerler, özel bir yelek. Bu yelek çapırcının plakası gibidir. Bu yelek kulüp yeleğiyse özel bir dizaynı vardır. Bu yeleğin üzerinde nickimiz yazar, kulüpteki görevimiz yazar ve kulübümüzün amblemi vardır üzerinde. Bağımsız arkadaşlar da yelek giyerler. Onlar da gittikleri yerlerden pin alırlar mesela. O arkadaşların da yelekleri ne kadar doluysa o kadar saygı görür. Çok gezmiş olduğu anlaşılır çünkü. 

Nevin Aydoğan: Sizin motorlarınız çok ses çıkarıyor mu? Birçok insan motorların çıkardığı sesten şikayet eder, bu sesten dolayı hiç ceza yiyor musunuz?

Ercan Hatırlar: O ses bizden değil. O ‘bıızzz’ diye ses bizden gelmiyor. Ama evet motorlarımız ses çıkartıyor. Ama bizim hayatımızda duyduğumuz en güzel müzik de bu herhalde. Ben hayatımda bundan güzel müzik dinlemedim.

Emre Hacıoğlu: Tabiki… Bunu inkar etmiyoruz. Özellikle Samsun’da son bir aydır motorculara yapılan bir operasyon var. Çok fazla ceza yiyoruz. Ama biz bazı şeylere dikkat ediyoruz. Mesela insanlar rahatsız olmasın diye bir mekandan ayrılırken motoru çalıştırmadan ileri sürer sonra çalıştırırız. Veya çocuklu bir aile gördüğümüz zaman debriyaja basarız. Motorları bağırtmamak bizim kurallarımızdan biridir. 
 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.