Samsun Haber | Samsun Son Dakika Haberleri | Samsunspor
2017-01-07 10:52:56

Çok Erken Gittin Ey Büyük Türk, Çok Erken ..!

Şerif Yılmaz

serifyilmaz55@hotmail.com 07 Ocak 2017, 10:52

ÇOK ERKENDİ, ATATÜRK'ÜM......!!!!!
Doksan yıl öncesine kadar bizim, Erzurum, Samsun ya da Trabzon kadar hakkımız, toprağımız ve ilimiz olan, Kerkük, Musul, Süleymaniye ve Erdebil; 1937 de büyük siyası deha olan ATATÜRK tarafından, politik beceri ve olağan üstü stratejik ustalıkla toraklarımıza katılan HATAY kadar şanslı değildi.
Çünkü; O büyük dehanın ömrü yetmedi.
O, büyük deha ölmeseydi, bu gün, Kerkük, Musul, Süleymaniye ve Erdebil de bizim şehirlerimiz olmuştu. Hatta açizane bu satırları yazan Şerif Yılmaz'a göre Türkiye petrol satan ülkelerin arasında idi.
Musul, Kerkük, Süleymaniye ve Erdebil'in. Misak-ı millinin bir parçası olduğunu, 1 Mayıs 1920 de yaptığı bir konuşmada, Mustafa Kemal Atatürk şöyle izah etmiştir: " Hep kabul ettiğimiz esaslardan biri belki de birincisi olan, tayin ve tespit edilirken, milli sınırlarımız İskenderun'un güneyinden geçer, doğuya doğru uzanarak Musul'u Süleymaniye'yi Kerkük'ü içine alır. İşte hududu millimiz (milli sınırımız) budur."
Aslında; Osmanlının çöküşünden sonra Anadolu işgal altına alınmıştır.
Türk ulusu canını dişine takarak Misak-ı milliyi korumak için büyük mücadele vermiştir. Kurtuluş savaşı diye tarihe geçen bu milli mücadele sununda Anadolu toprakları düşmandan temizlenmiştir. Musul, Hatay, Kerkük ve Erdebil işgal altında kalmıştır.

Ancak; bu durum Türkiye'nin milli politikasında nihai hedef olarak benimsenmiş ve kalmıştır. Uygun zaman ve uygun fırsat beklenmiştir.
Lozan barış anlaşmasının 3. maddesi 2. fıkrasına göre, askıya alınan Musul meselesi, Lozanın onaylanması için toplanan TBMM’sindeki gizli toplantıda büyük tartışmalara sebep olmuştur. Tartışmaların üzerine söz alan, büyük lider, MUSTAFA KEMAL, uzun ve etkili bir konuşma yapmış ve sözlerini şöyle tamamlamıştır:
" Efendiler, Musul meselesinin çözümünü savaşa girmemek için bir yıl sonraya bırakmak demek, ondan sarf-ı nazar etmek demek değildir. Belki bunun elde edilmesi için, daha kuvvetli olabileceğimiz bir zaman beklenmektedir.
Bugün sulh yaparız, bir ay, beş ay sonrada Musul meselesini çözmeğe milletçe kıyam ederiz."
Sözlerimin başında belirttiğim gibi; 1937 de Hatay'ı topraklarımıza büyük siyasi dehasıyla katan, büyük Türk milliyetçisi ATATÜRK, eğer ömrü vefa etseydi, bu gün KERKÜK'TE, MUSUL'DA, SÜLEYMANİYE'DE, ERBİL'DE TÜRK ŞEHİRLERİYDİ, TIPKI HATAY GİBİ.
Aramızdan zamansız ayrılan, en verimli olacağı zamanlarda bizi, onsuz bırakan büyük deha, eşsiz başkomutan ve değeri hiç bir zaman tartışılamayacak, milletine olan sevgisine hiçbir devlet adamının ulaşamayacağı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü ne kadar özlüyor ve ne kadar ona ihtiyacımız olduğunu hissediyoruz değil mi?
Ne hikmetse, biz Türklerde gerçek değerlerimizin kıymetini kaybettikten sonra anlıyoruz.
İlk anıt mezara gittiğimde, dualarını okuduktan sonra dilimden dökülen sözler geldi aklıma:
" BU KADAR ACELECİLİK NEDENDİ, EY BÜYÜK ATATÜRK'ÜM, NEDENDİ.? HALBU Kİ, YAPACAĞIN VE BİZE ÖĞRETECEĞİN ÇOK AMA ÇOK ŞEYLER VARDI."
 
 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.