Yaşayan her şey geçip giden zamanla birlikte sağlık kalitesini yitirir. Buna cilt sağlığımız ve cilt kalitemiz de dahildir. Cildi güçlü ve esnek kılan, kolajen ve elastin lifler parçalanarak azaldığından cildin bu özellikleri zayıflar. Cildin sağlıklı halini sağlayan ve yaşam faaliyetlerini sürdüren tüm yapı elemanları da aynı akıbete uğrar. Mikro ortamda meydana gelen bu değişim gözümüze, ciltte matlaşma, kuruma, gevşeme ve sarkma olarak yansır. Cilde dokunduğunuzda ise sert , kabalaşmış bir temas yaşarsınız. Bozulma başlamadan dermal dokuları desteklemek, hasarı geciktirir, şiddetini ise her halükarda azaltır. Bu desteğin en iyi yolu yaşlanmayı engelleyici yaklaşımlardan geçer. Ancak bazen , hasar çoktan oluşmuş ve bulunduğu yerden size göz kırpıyordur! Her bir hücremizin özü DNA’ dır. DNA’sı yani protein yapıdaki çekirdeği yıpranan hücre kalitesini yitirir. Yaşam faaliyeti görevini, layığı ile yerine getiremez.
Bu durumda DNA yapılandırması yapmak, antioksidan etki oluşturmak ve foto-yaşlanmaya bağlı hücre değişimlerini onarıcı bir yaklaşım izlemek gerekir. Günümüzde bunun için üretimi sağlanmış insan vücudu ile uyumlu molekül somon balığı dna sıdır.
İnsan DNA'sına çok benzeyen moleküler yapısı ile somon DNA uygulaması, yıpranmış hücrenin iyi bir destek metodudur. Somon balığı sütünden elde edilen somon DNA, insan DNA’sına neredeyse birebir benzeyen kaliteli bir proteindir. Bu nedenle dokuya uygulandığında, uygulandığı bölgedeki hücre kapasitesini artıran bir karaktere sahiptir. Bölgenin kanlanmasının artması, dokunun sıkılaşması ve antioksidan mekanizmalar çalıştırılarak yenilenmesi / gençleşmesi ,somon dna molekülünün diğer olumlu etkileridir. Somon DNA / Gençlik Aşısı uygulama detaylarını paylaşacak olduğum bir sonraki köşe yazımızda buluşmak üzere … Esen kalın…
Dr Hülya Ettekin
Medikal Estetik
drhulyaettekin@gmail.com