Kime sorsanız geleceğin en önemli şahsiyetlerini gençler olarak gösterirler.
Doğrudur. Bu böyledir. İnkâr edilemez bir gerçektir.
Ancak gençler acaba gelecekte omuzlarına şimdiden yüklenmiş bu yükün farkında
mılar ve bu yükü taşıyabilecek miler?
Bu sorunun cevabını en iyi gençlerin yaşantısına bakarak verebiliriz.
Bu nazar neticesinde geleceğimizin hiç de umut dolu olduğunu söyleyemeyiz.
Gençler öyle bir duruma gelmiş ve getirilmiştir ki hiçbir ciddi konuda fikir sahibi
değillerdir.
Her biri eğlence ve hovardalık peşinde.
Neme lazımcılık dünyasındadırlar.
En az iki genç bir araya gelince ortamda ya popüler hayattaki birinin hayranlıkla
takip edilen boş işleri konuşuluyordur ya da karşı cinsi ele geçirme çaba ve
planları.
Gençler bu durumdayken onlara destek olup faydalı işlere yönlendirmesi
gerekenler yani büyüklerimiz neredeler.
Bütün suç gençlerin mi?
Ölçütü İslam’ın emir ve yasakları olmayan büyüklerimiz gençleri ateşin içine atan
bir numaralı suçlulardır.
Bir lise veya üniversite talebesiyle muhatap olan onunla sohbet etmeye başlayan
bir büyüğün sohbetteki konuşmalarını düşünün. Ayıp olmasın ve sohbete bir
yerden giriş yapılsın diye ilk soru “dersler nasıl?” dır. Bu soru o kadar da önemli
değildir. Soru da, cevabı da alelacele geçilir. Çünkü asıl önemli soru sırada
beklemektedir. Onu da bekletmemek lazımdır.
Şimdi üzerinde saatlerce konuşulacak asıl önemli soruya geldik. “Kızlarla aran
nasıl?” Bir büyükle ilk defa böyle bir sohbet yapan genç biraz çekinse de –ne de
olsa karşısında bir büyüğü var- daha öncesinde başka bir büyüğüyle konuşmuş
bir genç bu soruya alışkındır. Önceki tecrübelerine binaen zaten bu soruyu
beklemektedir.
Büyüklerin ısrarla üzerinde durduğu bu soruya kulağı aşina olan genç artık
düşünmektedir. “herkes bana bu soruyu ısrarla sorduğuna göre çok önemli,
olmazsa olmaz bir meziyet olmalı bu iş.
O zaman benim de kızlarla aram iyi olsun. İyi olmalı ki bu soru sorulduğunda
altta kalmayayım. Hemen ‘evet iyi’ diye cevabı yapıştırayım.” - Kızlarla aranın iyi
olmasının ne demek olduğunu hepiniz bilirsiniz burada onu bir daha
açıklamayayım.
Ve tüm bu düşüncelerin sonunda başta bahsettiğim gibi gençlerin konuşlukları
tek konu ortaya çıkmış oluyor. Acaba nasıl yapsak da elde etsek?
Yapmayın büyükler gençliği bu hale getirenler sizlersiniz.
Madem bu şekilde yetiştiriyorsunuz ya gençliğin ahlaksızlığına göz yumacaksınız
şikayet etmeyeceksiniz ya da gençlerle sohbet ederken daha dikkatli
davranacaksınız.